Gençlere sahip çıkacağız çocuklarla ilgileneceğiz...
12/04/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Günümüzde küfür, sel gibi akıyor! Televizyonlar, hele internet,
gençlerin imânını çalmak için nice sinsi tuzaklar kuruyorlar kardeşim!.."
Gençlik arzuları, Allahü teâlânın düşmanı olan nefsin
ve şeytanın sevdiği şeylerdir. Dîne uygun şeyler ise Allahü teâlânın sevdiği
şeylerdir. Allahü teâlânın bu düşmanlarını sevindirip, bütün nimetleri veren,
hakîkî sâhibi gazaba getirmek, akıllı insanların yapacağı şey değildir. Allahü
teâlâ hepimize akla uygun hareketler nasip edip, nefse, şeytana ve din
düşmanlarının sözlerine ve yazılarına aldanmaktan muhafaza buyursun!
Gençlik zamanında insanı, üç din düşmanı olan, nefis,
şeytan ve kötü insanlar aldatmaya uğraşmaktadır. Bu hususta, Büyük İslam
âlimi Hüseyin Hilmi Işık (kuddîse sirrûh) buyurdu ki:
"Kardeşim, yalnız Çanakkale’de 250 bin
üniversiteli genç -tıbbiyeden, mühendislikten, bütün bu gençleri
topladılar, Çanakkale’de hepsi- şehîd oldu. Neden? Küffâr içeri
girmesin diye... Bu vatan toprağına kâfir ayağı değmesin diye... Ecdâdımız,
dedelerimiz, hep bu îmân-küfür mücâdelesinde şehid düştüler. Velhâsıl, biz
hazıra konduk kardeşim. Ama bunun kıymetini bilmezsek, hesâbı sorulur yârın
âhirette. O hesap da ağır olur, cevâbı verilmez. Bunun da tek çâresi var.
Mâdemki bu bayrak bizim elimize kadar gelmiştir. 1400 küsur seneden beri,
kanla, malla, canla gelmiştir. Eğer bu bayrak, bizden sonraki
nesillere aktarılmazsa, bizden sonraki gençlik, bizim evlâtlarımız,
torunlarımız, İslâmiyyetten habersiz olurlarsa, daha doğrusu İslâmiyyeti doğru
olarak öğrenemezlerse, cevâbını veremeyiz! Çünkü küfür ve bid’at her
tarafı kaplamış, her yer felâket içinde. Küfür, sel gibi akıyor. Her gün
yüzlerce acâyip, bozuk, yamuk kitaplar çıkıyor, dîni bozmak için yarış var
âdeta. Televizyonlar, hele internet, gençlerin imânını çalmak için nice sinsi
tuzaklar kuruyorlar...
Şükürler olsun ki; Allahü teâlânın dînine hizmet
edecek kişiler yetişiyor. Bu kişileri kim yetiştiriyor? Allahü teâlâ
yetiştiriyor. Allahü teâlâ; (Bu dîni, ben muhâfaza ederim) buyuruyor.
Muhâfaza etmek için de sebebini yaratıyor. Bugün bu sebep de işte bu Ehl-i
sünnet âlimlerinin kitaplarını yayanlardır... Allah yolunda hizmet eden
mücâhitler, bir kişi daha yanmasın diye uğraşanlardır. Allahü teâlâ bunları,
sâdece ibâdet ile meşgul olan, harâmdan sakınan âbidlerden daha çok seviyor. Bu
gençler, İslâmın yayılmasına hizmet ettikçe, bizim de mezarda rûhumuz şad
olacak inşallah...
Eshâb-ı kirâm efendilerimiz, bizim
için, hem de yaşlı ve hasta oldukları hâlde tâ buralara kadar geldiler.
Dünyânın her yerine gittiler, bir daha da geri dönmediler. Öyleyse biz de,
bizden sonraki neslin kurtulması için çalışacağız, gençlere sahip çıkacağız,
çocuklarla ilgileneceğiz. Çünkü din, nasîhattir kardeşim..."
