O, herkese acırdı
26/10/2018 Cuma Köşe yazarı A.U
Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olanAbdullah-ı Dehlevî hazretleri, seyyiddir.
1824'te Delhi’de vefât etti.
Bir “hâkim” komşusu vardı.
Ama bu zâtı sevmiyordu.
Aleyhinde konuşur, gıybetini yapardı.
O, bir gün bir “suçtan” hapse düştü!
Abdullah-ı Dehlevî hazretleri bunu işitince çok üzüldü!
Ve uğraşıp çıkardı onu hapishâneden.
O kimse insafa geldi.
Tövbe edip “talebesi” olmakla şereflendi...
● ● ●
Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, kâmil bir mürşit olup, insanların kalbine “nûr” ve “feyiz” veriyordu.
Yanında dünyâ kelâmı konuşmaya izin vermez, hele gıybet eden olursa ânında sustururdu.
Bununla da kalmaz;
“Kötülenecek biri varsa, o da benim” buyururdu.
Sohbetlerinde;
“Gıybet büyük günahtır, cezâsı dahi çok ağırdır” derdi sık sık.
Bir gün ziyâretine geldiler.
Sultân'ın gıybetini yaptılar.
O gün de oruçluydu.
O gıybet yapanlara;
“Bugün oruçluydum, sevâbı gitti” buyurdu.
O kimseler hayret edip;
“Ama efendim, siz kimseyi gıybet etmediniz ki” dediler.
Büyük velî;
“Evet, ama gıybeti dinledim. Dinleyen de gıybet günâhına ortaktır” buyurdu...