Her işte Allah’tan kork ve titre!
13/09/2023 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Basra’da yetişen fıkıh ve hadîs
âlimlerinden Sâlih bin Beşîr hazretleri,
Tâbiîn’dendir.
O devrin halîfesi Mansur, bu zâta; “Bana bir nasîhat edin de
saltanat işlerini ona göre yapayım” diye ricâ etti.
Büyük zât;
“Ey
halîfe! Sana tavsiyem şudur ki, Allah'ın kullarına merhametli ol. Ahlâkını
Resûlullahın ahlâkıyla süsle. Her işinde Allah'tan kork. Adâleti elinden
bırakma” dedi.
Ve ardından;
“Ey
halîfe! Milletine zulüm yapmaktan kork, onlara acı, yoksa Peygamberimiz senden
dâvâcı olur” buyurdu.
Bu nasîhat, halîfeye tesir etti.
Ve ona, bir kese “altın” verdi.
Ancak o, kabul etmedi. Elinin tersiyle itti keseyi! Mansur, bunu
görünce başladı ağlamaya!
Hem de gözyaşıyla...
● ● ●
Sâlih bin Beşîr hazretleri; Kur’ân-ı kerîmi hüzünle okur, azap
âyetlerine gelince korkar, sesi titrerdi. Bir gün yine Kur’ân-ı kerîm okuyordu.
Benzi sarardı birden.
Evdekiler sordular:
“Niçin korktunuz?”
“Bir
âyet-i kerîmeden.”
“Hangi âyet efendim?”
Filân âyettir ki, bu âyette meâlen “Onlar;
Cehenneme girince çok büyük bir pişmânlığın içine düşerler ve o zaman (Eyvâh
bize, vâh bize! Keşke biz de ibâdet etseydik Rabbimize) derler” buyuruluyor.”
Bunu söyledi.
Peşinden bir “âh!” edip yere
düştü.
Nabzına baktılar, ölmüştü...