"İlk lokma benden..."
13/10/2018 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Âşık Efendi, Edirne'de yaşayan Allah dostlarındandır. Hasan Sezâi Dergâhı'nda talebe yetiştirirdi.
1567 senesinde vefât etti.
Zâviyenin yanına defnedildi.
Bir gün sevenlerinden bir “genç” bu zâtı ziyâret için çıktı evinden.
Giderken de;
"Gideyim, Âşık Efendi'nin hânesinde pişen bereketli yemeklerden yiyeyim. Onun ekmeğinde şifâ vardır. Hele kendi eliyle ağzıma lokma koysa, ne saadettir" dedi
Böyle geçirdi içinden...
Bu düşünceyle geldi.
Girdi dergâhtan içeri.
Âşık Efendi, onu güler yüzle karşıladı.
“Hoş geldin” dedi.
Hoşbeşten sonra çıktı.
Bir sofra ile döndü ve;
“Buyur evlâdım. Çoktandır bizim evde yemek yemedin, özlemişsindir” buyurdu.
Genç adam;
“Evet hocam, özledim” dedi.
Büyük zât;
“Ben de acıkmıştım, haydi birlikte yiyelim” buyurdu.
Oturdular sofraya.
Âşık Efendi, Besmeleyle bir lokma aldı.
Ve gencin ağzına koyup:
“İlk lokma benden” dedi.
Ve “Şifâ olsun” buyurdu..
Delikanlı mest oldu.
Çok mutluydu...
İçinden;
"Elhamdülillah yâ Rabbî! Sana şükürler olsun ki, bana böyle bir mübârek zâtı tanıttın"diyordu...