"Göz görmeyince gönülden de uzak olur"
14/07/2019 Pazar Köşe yazarı V.T
Kalp, çok zaman his organlarına bağlıdır. Duygu organlarından uzak olanlar,
kalpten de uzak olur.
Yâr Muhammed Kadîm Talkânî hazretleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin yüksek
talebelerindendir. Hicri onbirinci asrın sonlarında vefât etti. Yâr
Muhammed Kadîm, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine çok hizmet ederek teveccühlerine
kavuştu. Yüzü çok güzel olup, görenler hayran kalırdı. Bir gün arkadaşı Hâşim-i
Keşmî hazretlerine; “Yüzümün güzelliği ve sakalımın düzgünlüğü için
şükrediyorum. Sahralarda gezdiğim zamanlar, halktan kim beni görürse hemen
salevât-ı şerîfe okur” dedi.
Yâr Muhammed Kadîm, hocasından izin alarak tam bir fakirlik ve gariplik
içerisinde Haremeyn-i şerîfeyni ziyârete gitti. Bu bereketli seferden dönüşte
Hâşim-i Keşmî’ye; “Kâbe-i muazzamanın Rükn-i yemâni tarafında Resûlullah
efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) mübârek nûrunu gördüm. O’nun lezzet ve
tatlılığından kendimden geçtim. Kendime geldiğimde tuhaf bir hâlde idim.
İnsanlar etrâfıma toplanmışlar hayretle bana bakıyorlar, bir taraftan da; 'Bu
kimse herhâlde mecnûndur' diyorlardı. Benim lisân-ı hâlim, senin şu
beytine uygun idi: Bin Leylâ çadırdan çıkarsa eğer,/Dağ ve sahralar mecnûn
olsa, değer.”
İmâm-ı Rabbânî hazretleri Yâr Muhammed Kadîm’e icâzet vererek, tedrise
mezun etti. Mektûbât’ın birinci cildinde 117 ve 211. mektûplarını ona yazdı.
Birinci cild, yüzonyedinci mektûp şöyledir:
“Mevlânâ Yâr Muhammed bizi unutmamış. Kalp, çok zaman his organlarına
bağlıdır. Duygu organlarından uzak olanlar, kalpten de uzak olur. Hadîs-i
şerîfte; (Göz görmeyince, gönülden de uzak olur) buyuruldu. Bu hadîs-i
şerîf, kalbin duygu organlarına bağlı bulunduğu mertebeyi göstermektedir.
Tasavvuf yolunun nihâyetine varılınca, kalbin his organlarına bağlılığı kalmaz.
Histen uzak olmak, kalbin yakın olmasını bozmaz. Bunun içindir ki, bu yolun
büyükleri, başlangıçta ve yolda olanların, olgun bir rehberin yanından ayrılmalarına
izin vermemişlerdir. 'Bir şeyin hepsi yapılmazsa, hepsini de elden
kaçırmamalıdır!' Bu söze uyarak, bulunduğunuz yolu değiştirmeyiniz!
Uygunsuz kimselerle arkadaşlık etmekten, elden geldiği kadar sakınınız! Meyan
şeyh Müzzemmil’in yanınıza gelmesini, saadete kavuşmanızın başlangıcı biliniz!
Onun sohbetinde, yanında bulunmayı büyük nimet biliniz! Vakitlerinizin çoğunu
onun yanında geçiriniz! Çünkü, kendisi, ele az geçen nimetlerdendir. Vesselâm.”