Tasavvuf ehline muhabbet, büyük nîmettir...

23/07/2024 Salı Köşe yazarı V.T

"Bid'at sahipleri ile ve mezhepsizlerle arkadaşlık etmeyiniz! Bunlar, din hırsızlarıdır."

Üsküdârî Yahyâ Efendi İstanbul velîlerindendir. İstanbul'da 1711 (H.1123) yılında doğdu. 1784 (H.1198) senesinde İstanbul'da vefât etti. İstanbul'daki evliyânın büyüklerinden Mehmed Emin Tokâdî hazretlerinin talebesi olmakla şereflendi. Kendisi şöyle anlatır:

 

Mehmed Emîn Efendiye talebe olmamdan iki ay sonra hocam ahbaplarıyla birlikte bizim evi teşrif etmeye başladı. Bizde bir hafta veya on gün kalıp tekrar evlerine dönerdi. Ben dâimâ yanında bulunur, hiç ayrılmazdım. Kahvesini pişirir, tütün çubuğunu doldururdum. Sonra da huzurlarında otururdum. Hep İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin ve oğlu Muhammed Ma'sûm hazretlerinin altı cildlik Mektûbat'ından anlatırdı. Bu hususta o: "Altı ciltlik Mektûbât'tan bir nüshasının, Şeyh Muhammed Murâd hazretlerinin kütüphânesinde mevcûd olduğunu işittim. İnşâallah sen bir nüshasını bulup tercümesine vesîle olursun" buyurdu. Vefâtından bir iki sene sonra Mektûbat'ın tamâmını elde edip, arkadaşlarımızdan Müstakimzâde Sâdeddîn Süleymân Efendiye vererek, tercüme edilmesini istedim. O da tercümeyi tamamladı... Mektûbat'ın ikinci cild 89. mektubunda şöyle buyuruluyor:

 

Muhtelif işlerle meşgûl olduğunuz hâlde, ihlâs elde etmek arzunuz, bizi çok sevindirdi. (Vermek istemeselerdi, istek vermezlerdi) buyurmuşlardır. Hastanın, derdini tabîbe anlatması lâzımdır. Feyiz menba'ı Resûlullahtır. Fakat, vâsıtalardan gelirken, tehavvül eder. Büyüklerimizin yolunda, feyize kavuşmak için, Mürşidin sohbetine devam etmek şarttır. Mürşidin kalbinden, tâlibin kalbine, muhabbeti ve isti'dâdı kadar feyiz gelir. Mürşid bulamaz ise, eski mürşidlerden birinin kitaplarını okuyup, onu sevdiği kadar, onun ruhundan feyiz alır. Üveys karnî [yâni Veysel Karânî hazretleri], Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” göremeyip, uzaktan feyiz alarak, büyük velî oldu ise de, Eshâb-ı kirâmın hiçbirinin derecesine erişemedi. Tâbiînin en üstünü oldu. Tasavvuf ehline olan muhabbetiniz, büyük nîmettir. Bu nîmetim kıymetini biliniz! (Kişi, sevdiği ile berâber olur) hadis-i şerifi, müjdedir. Sevdiklerimizin kalblerinden istifâde edeceğimizi müjdelemektedir...

 

İbâdetleri yapmaya, çok önem veriniz! Çalgı, oyun ve eğlence ile, kıymetli vakitlerinizi ziyân etmeyiniz! Dünyada misafir olduğumuzu, kabir ve kıyâmet azâblarını çok düşününüz. Kurtuluş, şeriate uymakta ve bid'atlerden sakınmakta olduğunu unutmayınız! Bid'at sahipleri ile ve mezhepsizlerle arkadaşlık etmeyiniz! Bunlar, din hırsızlarıdır. İnsânın dînini, îmanını çalarlar. Şeriate uymakta gevşek davranan şeyhlere, tarîkatçılara aldanmayınız!