Ârif kime denir?
15/01/2019 Salı Köşe yazarı A.U
Hallâc-ı Mansur hazretleri, sôfiyye-i aliyye denilen büyük velîlerdendir. Bir gün sevdiklerinden biri bu zâta gelip “Ârif kime denilir efendim?” diye sordu.
Büyük velî;
“Ârif o kimsedir ki; onu, üçyüzbeş senesinin, zilkâde ayının bitmesine altı gün kala, bir salı günü, Bağdat'ın bir meydanında; ellerini ve ayaklarını kesip ve gözlerini çıkarıp, baş aşağı olarak îdâm eder ve hattâ bundan daha acâib muâmeleler yaparlar da bir kere âh etmez” buyurdu.
Bir kimse dediği, bizzât kendisiydi.
O kişi bu tarihi kaydetti.
O gün geldiğinde Bağdat'ın bir meydanında buyurduğu gibi astılar!
● ● ●
İdâm edilmesine “üç gün” kalmıştı...
O gece yatağında bulamadılar.
İkinci gecesinde, ne Hallâc-ı Mansur hazretleri vardı, ne de zindan.
Son gece, Hazret-i Mansur da vardı, zindan da.
Hikmetini sordular.
Cevâbında;
“Haklısınız, ilk gece Rabbimleydim, onun için beni bulamadınız. İkinci gece Rabbim benimleydi, onun için ne beni buldunuz, ne de zindanı. Son geceyse beni bulmanız lâzımdı, buldunuz. Çünkü beni bulmadan idâm edemezdiniz” buyurdu.