Saâdetlerin başı, kâmil iman sahibi olmaktır...
10/11/2022 Perşembe Köşe yazarı S.A
Bir kimse, doğru imana kavuşur ve
ahlâkı güzel olursa; peygamberlere, evliyaya ve meleklere benzer ve onlara
yaklaşır...
Ahlâk bilgisi çok önemlidir. Çünkü insan ahlâk bilgisi ile, iyi ve kötü
huyları, faydalı ve zararlı işleri anlar. İyi işleri yapıp, dünyada kâmil,
kıymetli bir insan olur. Dünyada rahat ve huzur içinde yaşar. Kendisini herkes
sever. Allahü teâlâ ondan razı olur. Ahirette de Rabbinin rızasına ve
merhametine kavuşur. Saâdete kavuşmak için, iki şey lazımdır. Mes'ud ve
bahtiyar kimse bu iki şeye kavuşan kimsedir.
Bu iki şeyden birincisi, doğru
ilim ve imân sahibi olmaktır. Bu da, Muhammed aleyhisselâmın hayatını, ahlâkını
öğrenmek ve onun sünnet-i seniyyesine uymakla ele geçer.
İkincisi, iyi huylu
bir insan olmaktır. Bu ise fıkıh ve âhlak ilimlerini öğrenmek ve bunlara
uymakla olur.
Bu ikisini elde eden kimse, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur.
Rabbimizin ilmi sonsuzdur. Kullarının bütün yaptıklarından haberdârdır.
Bütün saâdetlerin başı, kâmil iman sahibi olmaktır. O da Ehl-i
sünnet vel cemaât itikadı üzere bulunmaktır. Herkesin, kalbini yanlış
itikâtlardan, şüphelerden kurtarmaya çalışması lazımdır. Bir kimse, doğru imana
kavuşur ve ahlâkı güzel olursa, yüksek ruhlara, yani peygamberlere, evliyaya ve
meleklere benzer ve onlara yaklaşır...
Güzel huylu insan önce kendine faydalı olmalıdır. Kendisine
faydası olmayanın başkasına faydalı olması zordur. İnsan, kendisine faydalı
olduktan sonra, çoluk çocuğuna, komşularına, arkadaşlarına ve bütün insanlara
faydalı olmaya çalışmalıdır.
İnsan kendisine şöyle faydalı olur:
Önce bütün kuvvetini, enerjisini ve her organını, ne için
yaratıldı ise, o yolda kullanmalıdır. İslâmiyetin beğenmediği yerlerde
kullanmamalıdır. Dinimizin gösterdiği güzel ahlâktan uzak olmamalıdır...
Amirler, idareciler, emrinde çalışan kimselere adil
davranmalıdır. Cenab-ı Hakkın emirlerini yerini getirmelerinde onlara yardımcı
olmalıdır. Emri altında olanlara merhamet etmeyenler, kıyamet günü Allahü
teâlânın merhametinden uzak kalacaklardır.
"Men,
lâ yerham, la yurham!" buyurulmaktadır. Acımayana
acınmaz demektir.
İnsanlara merhâmet eden dünyada da, ahirette de saadete kavuşur.
Dünyada insanlar onu çok severler, ona dua ederler. Öldükten sonra da onu
rahmetle yâd ederler. Ahirette ise ebedî saâdete kavuşur...
Kötü huylu olanları ise ne Rabbimiz ne de insanlar sever.
Öldükten sonra ona beddua etmeseler bile dua da etmezler...
İnsanın ahlakı, arkadaşının huyu gibi olur. Ahlak, hastalık gibi bulaşıcıdır. Kötü huylu ile arkadaşlık etmemelidir...