Peygamberlik makamı aklın üstündedir
17/09/2024 Salı Köşe yazarı O.Ü
Sual: Peygamber olmadan, akıl ile her şeyi anlamak mümkün değil midir?
Cevap: Konuyla alakalı
olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Peygamberlik makamı aklın ve
düşüncenin dışındadır, üstündedir. Aklın eremeyeceği, anlayamayacağı çok şeyler
vardır ki, bunlar Peygamberlik makamında anlaşılır. Her şey akıl ile
anlaşılabilseydi, Peygamberler gönderilmezdi. Ahıret azapları, Peygamberler
göndererek bildirilmezdi. İsrâ sûresinin 15. âyetinde meâlen; (Biz,
Peygamber göndererek bildirmeden önce, azab yapıcı değiliz) buyuruldu.
Akıl çok şeyi anlar. Fakat, her şeyi anlayamaz. Anlaması da, kusursuz değildir.
Çok şeyleri, Peygamberler bildirdikten sonra anlamaktadır. Peygamberlerin
gelmesi ile, insanların özür ve bahane yapmaları önlenmiştir. Nisâ sûresinin
164. âyetinde meâlen; (Peygamberleri, müjde vermek için ve korkutmak
için gönderdim. Böylece, insanların Allahü teâlâya özür, bahane yapmaları
önlendi) buyuruldu. Akıl, dünya işlerinde bile çok kere yanılmaktadır.
İslam bilgilerini, böyle bir akıl ile tartmaya kalkışmak doğru olamaz. İslam
bilgilerini akıl ile inceleyip, akla uygun olup olmamasına bakmak, aklın hiç
yanılmaz olduğuna güvenmek olur ve Peygamberlik makamına inanmamak olur. Böyle
bozuk iş yapmaktan Allahü teâlâ hepimizi korusun! Önce, Peygambere inanmak,
Allahın Peygamberi olduğunu tasdik etmek lazımdır. Böylece, Onun
bildirdiklerinin hepsinin doğru oldukları kabul edilmiş olur. Şüphelerden
kurtuluş nasib olur. Dinin temeli, Peygambere inanmaktır. Peygamberin Allah
tarafından gönderildiğini, hep doğru söylediğini aklın kabul etmesidir. Akıl,
bu temel bilgiyi kabul edince, Peygamberin bildirdiklerinin hepsini kabul
etmiş olur. Peygamberin Allah tarafından gönderildiğini, Allahın
bildirdiklerini haber verdiğini kabul etmemiş olan bir akla din bilgilerini
birer birer inandırmak çok güç olur. Aklın Peygambere kolay inanması ve kalbde
tam iman hasıl olması için en yakın yol, Allahü teâlâyı zikretmektir. Ra'd
sûresinin 30. âyetinde meâlen; (İyi biliniz ki, kalbler, Allahü
teâlânın zikri ile itminana, rahata kavuşur!) buyuruldu. Yani, tam
imana kavuşur. Düşünerek, akıl ile ölçerek, bu yüksek makama kavuşmak, güç, hem
de çok güçtür.”