Melekler tebrik ediyorlardı...
22/02/2022 Salı Köşe yazarı A.U
Resûlullah Efendimiz,
her sabah namazını kıldıktan sonra yüzünü Eshâba çevirirlerdi.
Bir sabah öyle olmadı.
Hazret-i Alî’yi yanına
aldı.
Ve onunla çıkıp gitti.
Hazret-i Hüseyin doğmuştu.
Bu sebeple Hazret-i
Fâtıma'nın evine gitmişlerdi.
Efendimiz Hazret-i
Alî'ye;
"Sen kapıda dur,
kimseyi içeri alma!" buyurdu.
Melekler geliyordu.
Ve tebrik ediyorlardı.
Hazret-i Ebû Bekr
duramayıp, hazret-i Alî'nin evine gitti.
Sonra, cümle Eshâb,
grup grup o eve gittiler.
Hazret-i Sıddîk,
hazret-i Alî’ye;
"Efendimiz nerde” diye sordu.
O da,
"İçerdeler" dedi.
"İzin ver, ben de
gireyim."
"Allah'ın Resûlü
şimdi meşguller. Dört yüz yirmi dört bin melek tebrik için geldiler" dedi.
Hazret-i Sıddîk
şaşırdı!
Cümle Eshab da
şaşırdılar.
Bir ara Efendimiz
dışarı çıkıp, herkesin içeri girmesini emredince, bütün Eshâb-ı kirâm içeri
girdiler.
Ve Hazret-i Alî'nin,
meleklerin sayısı hakkındaki sözünü Efendimize arz ettiler.
Resûlullah sordu ona:
"Yâ Alî, bunu
nasıl bildin?"
"Melekler grup
grup geliyor ve sayılarını bana bildiriyorlardı" dedi.
Efendimiz;
"Allah, aklını ziyâde etsin yâ Alî!" buyurdular.