Zekâtı açıkça sadakayı ise gizlice vermelidir
21/12/2021 Salı Köşe yazarı V.T
"Şu kimseler ki,
gece ve gündüz gizli ve âşikâr mallarını infâk ederler." (Bekara sûresi)
Muhammed Saîd
Versîlânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimidir. 1125’te (m. 1713) Cezayir’de Setîf
vilâyetine bağlı Benî Versîlân’da doğdu. Seyyiddir. Cezayir, Tunus,
Trablusgarp, Mısır ve Hicaz’daki ulemâ ve meşâyihi ziyaret etti. Kahire’de
meşhur fıkıh âlimlerinden ders aldı. 1193’te (m. 1779) vefat etti. Bir dersinde
buyurdu ki:
Bekara sûresinin iki
yüz yetmiş birinci âyetinde meâlen: (Sadakaları âşikâre verirseniz ne güzeldir.
Eğer gizlerseniz ve onları [sadakaları] fakirlere verirseniz bu sizin
hakkınızda daha hayırlıdır ve günahlarınıza kefarettir. Allahü teâlâ sizin
yaptıklarınızdan haberdârdır) buyurulmuştur. [Bu âyet-i kerimede açıkça
verilmesi bildirilen sadaka, farz olan zekâttır. Farz olan zekâtı açıkça vermek
riyâ olmaz, daha sevap olur. Tetavvu' [nâfile] olan sadakayı ise gizlice vermek
efdaldir. Gizli verilen nâfile sadakanın, açıktan verilen nâfile sadakadan
yetmiş kat daha sevap olduğu hadis-i şerif ile bildirilmiştir.] Allahü teâlânın
râzı olduğu yolda verilen maldan hâsıl olacak ecir ve mükâfât hakkında, Bekara
sûresinin iki yüz altmış birinci âyetinde meâlen: (Mallarını Allah yolunda
infâk edenlerin, harcayanların hâli, bir tohum dânesine benzer ki, ekildiğinde
yedi başak bitirip, her bir başakta da yüz dâne tohum bulunur) buyurulmuştur.
Sadakanın, kişinin en sevdiği maldan olması lâzımdır. Bu husûsta, Âl-i İmrân
sûresinin doksanikinci âyetinde meâlen, (Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe
hayra, iyiliğe [Cennete] nâil olamazsınız, kavuşamazsınız) buyurulmuştur.
Bekara sûresinin ikiyüz yetmiş üç ve iki yüz yetmiş dördüncü âyetlerinde meâlen: (Sizin sadakalarınız, fî-sebîlillah cihâd eden, ilim tahsîl eden ve ibâdet gibi hayırlı bir işle meşgûl olan ve yer yüzünde ticâret ve sanat gibi bir işle meşgûl olmaya müsâid [elverişli] vakitleri olmayan fakirler içindir. Onlar, dilenmekten çekindikleri için, câhiller onları zengin zannederler. Ey Resûlüm, sen onları sîmâlarından tanırsın. Onlar iffetlerinden dolayı insanları rahatsız edip sadaka istemezler. Malınızdan, bunlara infâk ederseniz, muhakkak Allahü teâlâ verdiğinizi ve niçin verdiğinizi bilir. Şu kimseler ki, gece ve gündüz gizli ve âşikâr mallarını infâk ederler. Onların ecrleri, Rablerinin indinde [Na'îm Cennetleri]dir. Onlara korku ve hüzün yoktur) buyurulmuştur. [Ebû Bekr-i Sıddîk bin altın âşikâre, bin altın gizli, bin altın gece, bin altın gündüz sadaka verdi. Bunun üzerine bu âyet-i kerimenin nâzil olduğu bildirilmiştir.]