Melekler kıymetlidir cinniler ise hakîrdir
11/12/2021 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Meleklerin varlığına inanmayan kâfir olur.
Cisim olduklarına inanmayan bid’at sâhibi olur.
Muhammed bin Ahmed el-Utbî hazretleri Mâlikî
fıkıh âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. Buradaki
tahsilinden sonra Mısır ve Tunus-Kayrevan’da Mâlikî fıkıh âlimlerinden fıkıh
ilmi öğrendi. Memleketine dönerek talebe yetiştirdi. 255 (m. 869)’da vefat
etti. “el-Utbiyye” isimli eserinde şöyle buyuruyor:
Mahlûklar, görülen, görülemeyen diye iki
kısımdır. Ayrıca, mekânsız, madde olmayan mahlûklar da vardır. Cinnîler, havadan
ve nârdan yani ateşten meydâna gelmiştir. Bunun için, cin de görünmez.
Alev iki kısımdır: Biri zulmânî, ikincisi nûrânî. Zulmânî olandan cin, nûrânî
olandan ise melekler yaratılmıştır. Melekler ise, nûrânî cisimlerdir. Muhtelif
şekillere girebilirler. Melek ile cin, yaratılış bakımından birbirine yakındır.
Melekler, muhteremdir, kıymetlidir. Cin, hakîrdir, kıymetsizdir. Melekte, nûr
[ışık] kısmı, cinde ise, alev maddesi fazladır. Elbette nûr, zulmetten
efdaldir.
Meleklerin, cinnîlere yakınlığı, insanın
hayvana yakınlığı gibidir. İnsanların üstün olanları, melekten kıymetli, cin de
hayvandan kıymetlidir. İslâm âlimlerinin çoğu, meleklere cisim dedi. Doğrusu da
öyledir.
Meleklerin varlığına inanmayan kâfir olur.
Cisim olduklarına inanmayan kâfir olmaz, bid’at sâhibi olur. Cinnin varlığına
da inanmayan kâfir olur. Hâlbuki cinnin var olması, akla uymayan bir şey
değildir. Yani aklın reddedeceği bir şey değildir. Çünkü, Allahü teâlânın
kudretinin yapamayacağı bir şey değildir. Kur’ân-ı kerîmde bildirilen şeylere,
kelimenin açık ve meşhûr manâlarını vermek lâzımdır. Cinnin var olduğunu, şu
âyet-i kerîmeler ile gösteriyor:
1- Zâriyât sûresinin ellialtıncı âyetinde
meâlen, (İnsanları ve cinnîleri ancak, beni bilip itâat, ibâdet etmeleri için
yaratdım) buyruluyor. 2- Errahman sûresi, yetmişdördüncü âyetinde, cinnin
cennete gireceği bildiriliyor. 3- Errahman sûresinin otuzbirinci âyetinde
(Sekalân) buyuruyor ki: (Ey insanlar ve cinnîler!) demektir. Resûl-i
sekaleyn, müftîyüssekaleyn, gavsüssekaleyn [yani, insanların ve cinnin
Peygamberi, müftîsi, velîsi] gibi isimler de, cinnin varlığını göstermektedir.
4- Kul-e’ûzü sûresi ve Cin sûresi, cinnin varlığını açıkça haber
vermektedir. Cinnîleri anlatan âyet-i kerîmelere, akllarına göre, başka manâ
verenler mürtet olur.