Yaprak gibi titriyordu!
22/08/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.U
(Dünden devam)
Kâfirler, bir cinnin başkanlığında müminlere saldırmışlardı!
Lâkin cin, bu büyük velîyi gördü.
Korkudan titremeye başladı!
Sonra kapandı ayağına.
Ve îmânla şereflendi.
Ancak hükümdâr, müşrik idi.
İnanamadı duyduklarına.
O devirde, bir kimse vardı.
Sihirbazlıkta meşhurdu.
Hükümdârın ümîdi bu sihirbazdaydı.
Hükümdâra geldi ve
“Bu işi bana bırak! Onlar, benim sihrimin karşısında tutunamaz, giderler” dedi.
Sonra da topladı avanesini.
Bir ceylân postuna oturdu.
Havada uçarak geldiler.
Muînüddîn-i Çeştî, bir çizgi çizdi.
Ve müminlere buyurdu ki:
“Bu çizginin dışına çıkmayın!”
Nihâyet o sihirbaz geldi.
Ama o çizgiden içeri giremedi.
Hayretinden; “Hayır olamaz, ben bir insanın karşısında nasıl mağlup
olurum?” dedi
Ve her türlü sihri denedi.
Dağlardan yılanları topladı.
Ve müminlerin üzerine gönderdi.
Yılanlar, sürüler hâlinde geldiler.
Dağları, tepeleri aştılar.
Sular gibi akarak onlara ulaştılar.
Çizgiye gelince, zınk diye durdular.
Sihirbaz, çok şaşkındı!
Böyle bir şey görmemişti ömründe.
Bu sihri de tutmamıştı.
Başka sihirler düşündü.
Ateş yağdırmayı denedi üstlerine.
Ama, o da tutmadı.
Tek bir kıvılcım bile giremedi o çizgiden içeriye.
Çılgına dönmüştü!.. (Devamı yarın)