"Sen dünyâda fakirlere yiyecek veriyordun!.."
12/06/2023 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Ebü'l-Kâsım Sûfî hazretleri evliyânın büyüklerindendir.
Bağdât'ta doğdu. 951 (H.340) senesinde Semerkant'ta vefât etti. Bağdât'ta
tahsile başladıktan sonra Horasan, Semerkant ve Merv'de zamanın büyük
âlimlerinden ilim tahsil edip, tasavvuf yolunda ilerledi. Cüneyd-i Bağdâdî,
Hallâc-ı Mensûr onun hocaları arasındaydı. Hallâc-ı Mensûr'dan hilâfet aldı.
Ebû Mensûr Mâtürîdî ile aynı yıllarda yaşadı. Kendisi anlatır:
Hallâc-ı Mensûr'a "Mürîd kimdir?" diye sordum.
"Mürîd, maksadı Allahü teâlâ olan ve O'na kavuşmayınca hiçbir şeye
meyletmeyen kimsedir" buyurdu...
Hocaları vasıtasıyla Zünnûn-i Mısrî hazretlerinden nakleder:
“Kim güzel amelini riyâkârlıkta kullanırsa, onun yaptığı iyi ameller günaha
dönüşür.”
"Nefsine biraz istirahat ver, ona bu kadar yüklenme"
diyen dostlarına; "Allahü teâlâya kavuşacağım yolu kesemem"
buyurdu.
Bu mübarek zat sohbetlerinde buyurdu ki: “Cüneyd-i Bağdâdî
hazretleri çok namaz kılardı. Ölümü vaktinde de ders yapıyorduk ve o îmâ ile
namaz kılıyordu.”
“Allahü teâlânın muhabbetiyle yananların kalpleri, Allahü
teâlânın nûru ile aydınlanmıştır. Bunlar şevke gelince; bu nur, gökle yer
arasını aydınlatır. Sonra Allahü teâlâ bunları meleklerine takdim eder
ve (Bunlar bana kavuşmak isterler, siz şâhid olun ki, ben bunlara onlardan
daha çok hasretim) buyurur.”
“Bir dostum vefât etmişti. Bir gün rüyâmda gördüm. Allahü
teâlânın kendisine nasıl muâmele ettiğini sordum. Allahü teâlânın; 'Ben seni
affettim. Sen dünyâda fakirlere, benim rızam için yiyecek götürüyor, onları
doyuruyordun' buyurduğunu anlattı.”
“Ârif, her gün korku içindedir. Çünkü o, hesap vaktinin her saat
yaklaştığını yakînen bilmektedir.”
“Şu üç şey takvânın, haramdan kaçmanın îcâbıdır: Birincisi;
Allahü teâlâyı tanıyıp O'na şirk koşmamak. İkincisi; Allahü teâlâya itâat edip,
isyân etmemek. Üçüncüsü; Allahü teâlayı anıp O'nu unutmamaktır."
“Allahü teâlâyı seven, Peygamber (sallallahü aleyhi ve
selem) efendimizi de sever. Peygamber efendimizi seven O'na salevâtı çok
okur, sünneti ile amel eder.”
“İbâdetlerin en üstünü Müslümanlara din ilmini öğretmektir.
İlimlerin en üstünü de namaz ilmidir. Çünkü o, müminin mîrâcıdır. Sen farzları
vaktinde, sünnetleri ile berâber kıl. Mümkünse cemâati de kaçırma.”
“Dünyâ, çocukların oyuncağıdır, hayâldir, bâtıl bir rüyâdır; harâbdır... Her şeyi bırak Allah'a dön.”