"Rahmetin hakkında çok ümitliyim yâ Rabbî!.."
09/06/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
İmâm-ı Fahreddîn-i Râzî hazretleri meşhur tefsîr
âlimlerindendir. İsmi Muhammed bin Ömer'dir. 1149 (H.544) senesinde İran'da
bulunan Rey şehrinde doğdu. Önce, büyük bir âlim olan babası Ziyâüddîn Ömer'den
ders aldı. Babası Muhyissünne Muhammed Begavî'nin talebelerinden idi. Fıkıh
ilmini Kemâl Simnânî'den öğrendi. 1209 (H.606) senesinde Herat'ta vefât etti.
Fahreddîn-i Râzî, vefâtına yakın, talebelerinden İbrâhim bin Ebû
Bekr İsfehânî'ye şu nasîhatte bulundu: "Her katı kalbi yumuşatan
âhiret yolculuğu yaklaşmış ve dünyâ hayâtının sonunda bulunan, Rabbinin
rahmetini uman, Mevlâsının keremine güvenen bu kul Muhammed bin Ömer bin Hasan
Râzî der ki:
Peygamberlerin, meleklerin en büyüklerinin yaptıkları, bildiğim
ve bilmediğim, lâyık olduğu hamdler ile Allahü teâlâya hamd ederim. Allahü
teâlânın rahmeti, Resûlullah efendimize, diğer Resûller, Nebîler
(aleyhimüsselâm), mukarreb melekler ve sâlih kimseler üzerine olsun. İnsanlar
derler ki: 'İnsan vefât ettiği zaman, ameli kesilir. Dünyâ ile alâkası
kalmaz.' Bu söz, iki yönden sınırlandırılabilir. Birincisi, eğer vefât
eden kimse dünyâda insanlara faydalı şeyler bırakmış ise, bu ona duâ
yapılmasına vesîle olur. Şartlarına uygun duâ, Allahü teâlânın katında
makbûldür... İkincisi, evlâda âid olan husustur. Sâlih evlâd da ölen
anası-babası için faydalı olur. Biliniz ki ben, ilim âşığıydım, doğru olsun
yanlış olsun, bir şeyin ne olup olmadığını öğrenmek için pekçok şey öğrendim.
Vallahi kelâm, akâid ilmi ile ilgili, doğru yanlış bütün itikâtları,
filozofların görüşlerini çok tedkîk ettim. Ancak Kur'ân-ı kerîmde bulduğum
faydaya eşit olanını hiçbirisinde görmedim. Çünkü Kur'ân-ı kerîm, Allahü
teâlanın yüce kudretini ve azametini teslîm ve kabûl etmeye teşvîk ediyor,
îtirâz ve karşı çıkmaktan, derin mücâdele ve münâzaradan menediyor. Çünkü beşer
aklı, derin ve anlaşılması zor meseleler arasında boğulup gitmektedir. Bu
sebeple dînimizin bildirdiklerini aynen kabûl edip, üzerinde konuşmamak en
sâlim yoldur...
Ey âlemlerin Rabbi! Mahlûkâtın, senin Ekrem-ül-ekremin, merhametlilerin en merhametlisi olduğunda ittifak etmektedir. Yâ Rabbî! Bu zayıf kuluna müsâmaha eyle. Dilimi sürçmekten muhâfaza buyur, bana yardım et. Hatâ ve kusûrlarımı setreyle, ört. Kitâbım Kur'ân-ı kerîm, yolum Resûlullah efendimize, sünnet-i seniyyeye uymaktır. Yâ Rabbî! Senin hakkında hüsn-i zan sâhibiyim. Rahmetin hakkında çok ümitliyim."