Faydalı insan yetiştirmenin önemi
20/06/2023 Salı Köşe yazarı R.A
Eğitimde işin esâsı, hem kendisine faydalı, hem de âilesine,
milletine, vatanına ve devletine, İslâm âlemine, hattâ bütün insanlığa faydalı
birer unsur meydâna getirmektir.
İster “Ülü'l-azim” Peygamberlerden, ister “Resûl”lerden
ve isterse “Nebî”lerden
olsun,
bütün Peygamberlerin eğitimdeki hedefleri aynıdır.Bütün Peygamberler, hep aynı
îmân ve i’tikâd esâslarını bildirmişler, hepsi de insanları ebedî kurtuluşa
dâvet etmişlerdir. Peygamberlerin hepsinin hedefi, “insân-ı
kâmil” ya’nî “iyi ferd”, “iyi âile”, “iyi
cemiyet” ya’nî güzel ahlâklı insanlar meydâna
getirmek olmuştur.
Bu Peygamberlerden bazılarına gönderilen 104
kitaptaki hedef de, altını çizerek ifâde edelim ki, insanların
dünyâda huzûr ve sükûn içerisinde yaşamaları, âhirette de ebedî saâdete
kavuşmalarıdır.
Peygamberlerin
vârisleri olan İslâm âlimleri ve Evliyâ-yı kirâm da, hep gıdâ
gibi, bütün insanlara lâzım olan iyi fertler, âileler ve cemiyetler teşkîl
etmek için uğraşmışlardır.
Allahü
teâlânın, bütün mahlûkâtına, özellikle insanlara olan merhameti, ihsânı,
ni’metleri o kadar çoktur ki, bu ancak “sonsuz” kelimesiyle ifâde edilebilir. Yüce
Allah, insanlara muhtâc oldukları her türlü ni’meti de lutfetmiştir. Bu
ni’metler sayılamayacak kadar çoktur. Bu konuda 2 âyet-i kerîme vardır: [İbrâhîm,
34; Nahil, 18]
Bilindiği üzere Allahü teâlâ, “Rahmân” sıfatının
gereği olarak, dünyâdaki bütün insanlara, kullarına çok acıdığı için, iyi,
güzel ve faydalı şeyleri yaratıp, dostunu-düşmânını ayırmadan, herkese
göndermektedir.
Kullarının
dünyâda râhat, huzûr içinde, kardeşçe yaşamaları,âhirette de sonsuz saâdete,
bitmez-tükenmez ni’metlere kavuşmaları için, yapılması lâzım olan iyilikleri ve
sakınılması lâzım olan kötülükleri, Peygamberlerine bildirmiş, bunları
bildiren birçok “Kitap” (yüz suhuf
ve dört büyük kitap, toplam 104 kitap) da göndermiştir. Bu kitaplardan yalnız
Kur'ân-ı Kerîm bozulmamış, diğerleri maalesef kötü kimseler tarafından
değiştirilmiştir.
Muhakkak
kiCenâb-ı Hakk’ın kullarına olan ni’metlerinin en büyüğü, “Peygamber”ler ve
“Kitap”lar göndererek, onların arkalarından da birçok âlim ve velîyi
halkederek, onlara sırât-ı müstekîmi, doğru yolu, rızâ-i İlâhî’ye ve Cennet’e
götüren yolu, ebedî saâdet yolunu göstermesidir.
Muhammed
aleyhisselâm, [günümüz de dâhil] bütün zamanlara, bütün mekânlara ve bütün
kavimlere, milletlere, hattâ hem insanlara, hem de cinnîlere gönderilmiş bir
Peygamberdir. Bunun için Peygamberimize “Bütün Nebîlerin veResûllerin sonuncusu” denilmiştir;
ayrıca “bütün insanların ve cinnîlerin Peygamberi” sıfatı
da vardır. Bu husûs ittifâklıdır, ya’nî
bütün âlimlerimizin söz birliği ile sâbit olan bir husûstur.
Bilindiği gibi, dînde inanılacak altı şeyden [Âmentü esâslarından] dördüncüsü, Allahü teâlânın “Peygamber”lerine inanmaktır. Peygamberlere îmân etmek, hepsinin sâdık, doğru sözlü olduğuna inanmak demektir. Peygamberler, insanları, Cenâb-ı Hakk’ın beğendiği yola kavuşturmak, onlara doğru yolu göstermek için gönderilmişlerdir.