Yapılan ibadetin tadı ihlâs iledir...
22/11/2021 Pazartesi Köşe yazarı V.T
''Bir kimse bir işi
yapmaya kalkarken Allah için niyet ederse, o amelin kabûl olunacağı
şüphesizdir.”
İbrâhîm bin Müvelled
hazretleri evliyânın büyüklerinden olup hadîs âlimlerindendir. Suriye’nin Rakka
şehrinde doğdu. Evliyâlık yoluna âit meselelerde, kendi zamanında yaşayan
âlimlerin en üstünlerinden olup, fıkıh ve diğer ilimlerde de âlim idi. Cüneyd-i
Bağdadî ve başka zatlardan ilim öğrendi. 342 (m. 953)’de vefât etti. Çok
kerametleri görüldü.
Bir gün talebelerinden
birisine elbisesinden bir parça hediye etmişti. O talebe, sahrada yalnız başına
giderken, bir arslan gördü. Arslan hemen, saldıracak gibi dikkatle baktı. Sonra
yüzünü toprağa sürdü ve yavaşça oradan ayrılıp gitti. O kimse, hocasının
elbisesinden bir parçanın üzerinde bulunduğunu, arslanın bakınca o parçayı
gördüğünü hatırladı. O kumaş parçasının sahibi olan mübârek hocası hürmetine,
arslanın kendisine saldırmadığını anlayıp, Allahü teâlâya şükretti. Hocasına
olan muhabbet ve bağlılığı, daha da arttı.
İbrâhîm bin
el-Müvelled’in rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Peygamber efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem ), Hazreti Ebû Hüreyre’ye (radıyallahü anh)
buyurdu ki: “Yâ Ebâ Hüreyre! Vera’ sahibi ol! İnsanların en âbidi olursun.
Kanâat sahibi ol! İnsanların en çok şükredeni olursun. Kendin için istediğini,
insanlar için de iste! Kâmil mümin olursun. Sana komşu olanlarla iyi komşuluk
yap! Hakikî Müslüman olursun. Gülmeyi azalt! Şüphesiz ki çok gülmek kalbi
öldürür.”
İbrâhîm bin
el-Müvelled buyurdu ki: “Allahü teâlânın Zümer sûresi 54. âyet-i kerîmesinde,
(Başınıza azâb gelip çatmadan [tövbe edip] Rabbinize dönün. O’na hâlis
ibâdet edin, sonra kurtulamazsınız) buyurduğunu ve Allahü teâlâya
kavuşacak yolu bildiği hâlde, Allahü teâlâdan başkası ile meşgûl olana çok
taaccüb ederim (şaşarım)” “Bir kimse Allahü teâlânın emir ve yasaklarından
birini nefsi için yaparsa, o ameli ya kabûl olunur veya kabûl olunmaz. Ama, o
ameli yapmaya kalkarken Allah için niyet ederse, o amelin kabûl olunacağı
şüphesizdir.” “Yapılan ibadetin tadı ihlâs iledir, ihlâs ile yapılan ibadet,
kalbe, rûha rahatlık ve lezzet verir. Ucb (kendini ve amelini beğenmek
kötülüğü) olursa bu tad kalmaz.”
“Yemekte edeb odur ki, yemek ancak zarûret olduğu zaman yenir. Her zaman yenmez.”