Namaz, dua etmek mi demektir?
27/01/2020 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
"Salât" kelimesi, her gün beş vakitte, herkesin bildiği
şekilde kılınan namazdır.
Sual: Bazı kimseler, "Kur’ânda namaz, salat kelimesiyle
bildirilmiştir. Salat kelimesi de dua etmek demektir, dua edince namaz yerine
geliyor" diyorlar. Bunun gerçekle bir alakası var mıdır?
Cevap: Bu konuda Dürr-i yektâ şerhinde deniyor ki:
“Kur’ân-ı kerimin birçok yerinde emrolunan salât kelimesi,
her gün beş vakitte, herkesin bildiği şekilde kılınan namazdır. Bu salâtın,
hususi hareketleri yapmak ve hususi şeyleri okumak olduğu, Peygamber efendimiz
tarafından bildirilmiş, kendisi de böyle kılmış olduğunu, Eshâb-ı kiram,
Tâbiîne, onlar da, Tebei tâbiîne bildirmişler, her asırda bulunan âlimlerin
haberleri, tevâtür ile bizlere kadar gelmiştir. Tevâtür, bir haberin ağızdan
ağıza yayılması demektir. Bu tevâtür haberleri, Ehl-i sünnet âlimlerinin
kitapları ile, bütün dünyaya yayılmıştır. Tarikat şeyhi olduğunu söyleyen bazı
mülhid ve zındıklar, cahil Müslümanlara, 'Sana namazı bağışladım. Artık
kılma' yahut 'Allahın ve Peygamberin emrettiği namaz, herkesin yaptığı,
yatıp kalkmak ve belli şeyleri okumak değildir. Allahın ismini zikretmek ve
Onun büyüklüğünü düşünmek demektir' derse, namazı inkâr ve Müslümanları
ifsad etmiş olur. Bunlar mahkeme kararı ile cezalandırılır. Bunların
yakalandıktan sonra yaptığı tövbesi kabul olmaz. Namazı inkâr eden, yani vazife
olduğuna inanmayan kâfir olur. İnanıp da, tembellik ile terk eden fâsık olur.
Yani büyük günah işlemiş olur. Kılmaya başlayıncaya kadar hapsolunur. Kılmaya
başlayınca, kılmadıklarını da kaza etmesi ve ayrıca tövbe etmesi lazım olur.”
Namazın nasıl kılınacağını, kaza namazlarını, bütün din bilgilerini, Ehl-i
sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenmeli, sinsi düşmanların ve zındıkların
yaldızlı yazılarına ve tatlı sözlerine aldanmamalıdır. Namaz, dinin direğidir,
namaz kılan, dinini doğrultur, kılmayanın dini yıkılır.
***
Sual: Namaz kılarken abdesti bozulan bir kimse, ne yapar, nasıl hareket
eder?
Cevap: Halebî-i sagîrde buyuruluyor ki:
“Abdestin farzları, sünnetleri, edebleri ve menhi, yani yasak olan şeyleri
vardır. Abdestsiz olduğunu bilerek zaruretsiz namaz kılan kâfir olur. Namaz
kılarken abdesti bozulan hanefi, hemen omuzuna selam verip, namazdan çıkar.
Vakit çıkmadan abdest alıp, namazını baştan tekrar kılar.”