Sığırın karnından çıkarılan havlu!..
09/01/2024 Salı Köşe yazarı V.T
Bir kimsenin çamaşır yıkadıktan sonra bahçeye astığı havlusu kaybolur. Bir
türlü bulamazlar!..
Nûreddîn Muhammed Karsî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Kars'ta
doğdu. Afganistan’da Herat şehrine giderek evliyânın büyüklerinden Muhammed
Harezmî'nin bereketli sohbetlerinde yetişti. Hocasından icâzet alıp memleketi
Kars'a döndü. Orada Kars'ın müftîsi ve hatîbi olarak talebe yetiştirdi. 1400
(H.803) târihinde Kars civârında vefât etti. Çok kerâmetleri görüldü. Kars'ta
Şeyh Kemâl isminde hâl ehli geçinen biri vardı. Çok kimse onun etrâfında
toplanmıştı. Kendisi de bu hâlini beğenir, kibirlenirdi. Ayrıca Muhammed Karsî
hazretleri hakkında iyi konuşmaz sûizan ederdi ve; "Hiç bâtınî, kalbî
ilimle zâhirî ilim bir araya gelir mi?" diyerek evliyâlık hâllerine
inanmazdı...
Bir gün Kars'ta birisinin çamaşır yıkadıktan sonra kuruması için bahçesine
astığı havlusu kayboldu. Ne kadar aradılarsa bulamadılar. Netîcede bâzıları
kötü zan ve şüphe altında kaldı. Tam o günlerde Muhammed Karsî hazretleri Şeyh
Kemâl'in evine gitti ve onun sığırını satın almak istedi. Şeyh Kemâl de
sığırını sattı. Muhammed Karsî hazretleri sığırı satın aldıktan sonra hemen
orada kesti ve acele ile karnını yardı. İçinden daha önce kaybolan havluyu
çıkardı. Şeyh Kemâl bu hâli görünce, Muhammed Karsî hazretlerinin bâtın ilmine
sâhip kerâmet sâhibi büyük bir zât olduğunu anlayıp ellerine sarıldı ve özür
diledi. Talebeliğe kabûl etmesini istedi. Onun önde gelen talebeleri arasına
girdi...
Meânî ve beyân hakkında eserleri vardır. Minhâc-ül-Müzekkîn onun eseridir.
Bu kitabında şöyle anlatır:
Bekara sûresindeki (Allahü lâ ilâhe illâ hu...) âyetinin
tamamına (Âyet-el kürsî) denir. Bu âyet-i kerimeyi ihlâs ile
okuyanın, insan ve hayvan haklarından ve farz borçlarından başka günahları
affolunur. Yâni tövbeleri kabûl olur. Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi
ve sellem” buyurdu ki: (Her kim farz namazı bitirir bitirmez yerinden
kalkmadan bir kere Âyetelkürsîyi okuyup, otuzüç kere Sübhânallah, otuzüç kere
Elhamdülillah, otuzüç kere Allahü ekber derse, hepsi doksandokuz olur. Bir kere
de Lâilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve
alâ külli şey'in kadîr dese, Hak teâlâ o kişinin günahlarını affeder.)
Allahü teâlâ hazretlerinin affettiği günahlar, yalnız kendisi ile o kulu
arasında olan, tövbe etmiş olduğu günahlardır. İnsanların ve hayvanların
haklarına tövbe ettikten sonra helâlleşmek de lâzımdır.