"Dünyâ son durak ve geçici bir yerdir..."
08/01/2024 Pazartesi Köşe yazarı V.T
“İnsanların en kötü ahlâklısı, dostunu düşmanını ayırmayan ve sohbet
ehlinden uzak yaşayandır.”
Kâmil Efendi İstanbul velîlerindendir. 1824 (H.1240) senesi Edremit yakınında
Ayvacık kazâsında doğdu. İstanbul'a gelerek Bâyezîd ve Fâtih Medresesi
müderrislerinden tahsilini tamamlayıp icâzet aldı. Bu sırada Kuşadalı İbrâhim
Efendinin talebelerinden Bosnalı Tevfik Efendinin sohbetlerini dinledi ve
tasavvuf yolunun bilgilerini öğrendi. Sonra Kaşgâr Emîri tarafından İstanbul'a
gönderilen Yâkûb Hanın sohbetlerine iştirâk etti. Sultan Abdülhamîd Han, Kâmil
Efendiyi sever, hürmet eder ve saygı gösterirdi. 1911 (H.1330) senesi
İstanbul'da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Dünyâ son durak ve geçici bir yerdir. İyiler ondan yüz çevirir,
kötüler ona koşar. İnsanların kötüsü ona rağbet eden, iyisi ondan uzaklaşandır.
Dünyâ kendine bağlanana sıkıntı verir, helâke düşürür. Boyun eğene hâinlik
yapar. Zenginliği fakirlik, çokluğu azlıktır. Günleri gelip geçer.”
“Yeryüzü iki kişi için gözyaşı döker: Birincisi, üzerinde Allahü teâlâya
ibâdet edip, sâlih amel işleyen, ikincisi de üzerinde Allahü teâlâya günâh ve
isyânla vakit geçiren kimse içindir. Zîrâ günah işleyen ona çok ağırlık verir.”
“Allahü teâlâ bir kulu hakkında hayır murâd edince, onu dünyâ
düşkünlüğünden kurtarır, dinde fakih kılar ve ona kendi ayıplarını görmeyi
nasîb eder.”
“Üç haslet sâhibinin îmânı kemâle ermiştir. Bunlar huzurda iken bâtıla
sapmamak, kızdığı zaman haktan ayrılmamak, gücü yettiği hâlde haddi
aşmamaktır.”
“Bir şeyi yapmaktan âciz kalırsan, bu âcizliğini, zayıflığını anlamaktan da
âciz kalma.”
“Bir kimsenin bir Müslümanı hor görmesi, îmân ve mârifet zayıflığındandır.”
“Yol belli ve açık; delil, âlimler (müctehidler), azık tam, binek kuvvetli.
Fakat insanı asıl maksada kavuşmaktan uzaklaştıran şeyler var. Bunlar: Âlimlere
(müctehidlere) uymadan, kendi görüşüne uymak, nefsinin istekleri peşinde
koşmak. Azığı (yiyeceği) gayrimeşrû yerden toplamak. Mesûliyeti unutup, bineği
zayıflatmaktır.”
“İnsanların felâketine sebep; asıl işi bırakıp boş şeyler ile uğraşmaları,
nefislerinin isteklerine uymaları ve harama dalıp, şüphelilerden
sakınmamalarıdır.”
“İnsanların en kötü ahlâklısı, dostunu düşmanını ayırmayan ve sohbet
ehlinden uzak yaşayandır.”
“Kalb ve vakit, insan için sermâyedir. Fakat kalbini kötü zanlarla,
düşüncelerle meşgûl eder. Vaktini de boş şeylerle geçirir, zâyi eder. Bu ne acı
bir hâldir. Sermâyeyi kaybedene kim kâr getirebilir.”