İlk insan Âdem aleyhisselamdır
29/12/2023 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Sual:
İlk insanın hazret-i Âdem olmadığı, hatta ilk insanın dört ayaklı olup sonradan
gelişerek ve dönüşerek bu hâle geldiği söyleniyor, yazılıyor. Bunların aslı
olabilir mi?
Cevap: İlk
insan ve ilk peygamber olan Âdem aleyhisselamın ne zaman yaratıldığı, kesin
olarak bilinmemektedir. İnsanın dünya kurulduğu ilk günden itibaren dünyada
bulunduğu iddia edilemez, edilmemiştir de. İnsan, Allahü teâlânın emri ve
yaratması ile dünyaya gelmiştir. Darwin'in Tekâmül nazariyesine göre, ilk insan
olarak kabul edilen Nean-dertaların, yavaş yavaş bugünkü insan hâline geldiğini
kabul etmek ise mümkün değildir. Hele bazılarının iddia ettiği gibi, insanın
evvela dört ayağı üzerinde yürüdüğünü ve birçok asırlar sonra ayağa kalktığını
ileri sürmek, hiçbir zaman ilme ve mantığa uymaz. Çünkü, bu kadar ibtidai olan
bir mahlukun bugünkü mükemmelliğe ulaşması mümkün değildir. O hâlde, dört ayak
üzerinde yürüyen türün, insan olmadığını, başka bir mahluk olması gerektiğini
ve diğer birçok eski mahluklarla birlikte yok olduğunu kabul etmemiz gerekir.
Bütün din kitapları, ilk insanın homo sapien, yani iki ayak üzerinde yürüyen ve
düşünebilen bir mahluk olduğunu bildirmektedirler ve hakikaten yukarıda
yazıldığı gibi, dört ayak üzerinde yürüyen ve bir hayvandan farkı olmayan bir
varlığın bugünkü insana dönüşebileceğini Darwin bile isbat edememiştir.
Bütün din kitapları, ilk insan olarak Âdem aleyhisselamı
bildirmişlerdir. Âdem aleyhisselam için, öküzü sabana koştuğu, buğday ektiği,
kendine ev yaptığı, kendisine on suhuf, forma, kitap verildiğini
bildirmektedirler. Sığırı ehlileştirmek, mağarada yaşamak yerine kendine ev
yapmak, buğday ekmek ve onu hasad etmek ve vahy almak meziyeti olan ilk
insanın, dünyanın oldukça tekamül ettiği bir zamanda yaratılmış olduğu, dört
ayağı üzerinde yürüyen, inlerde yaşayan mahluklarla hiçbir alakasının olmadığı
anlaşılmaktadır.
Sual: Bir kimse, çalınan ve
kaybolan şeyleri ben bilirim dese, bunun ve buna inananın imanı gider mi?
Cevap: Bir
kimse, ben çalınanları ve kaybolanları bilirim dese, söyleyen ve inanan kâfir
olur. Bana cin haber veriyor dese, yine kâfir olur. Peygamberler ve cinniler
dahi gaybı bilmezler. Gaybı, ancak Allahü teâlâ ve Onun bildirdikleri bilir.