Resûllerin ve nebilerin hususiyetleri hakkında...
27/11/2021 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Her resûl, nebidir,
her nebi, Allahü teâlâdan kendisine vahiy gelen ve üzerine meleğin vahiy
indirdiği kimsedir.
Ebû Mensûr Hirevî
hazretleri nahiv, hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. (m. 895) yılında
Afganistan’da Herât’ta doğdu. İlim tahsili için çeşitli şehirlere seyahatlerde
bulunan Ebû Mensûr Hirevî, birçok âlimden ilim öğrendi. Birçok âlim ondan ders
aldı. (m. 980) yılında Herât’ta vefât etti. Buyurdu ki:
Nebinin lügatteki
manalarından biri, Allahü teâlâ indinde (katında) yüksek derecesi, mevkii
bulunan kişi demektir. Resûl de, kendisine vahiy gelmesi devam eden zât
demektir. Her resûl, nebidir, her nebi, Allahü teâlâdan kendisine vahiy gelen
ve üzerine meleğin vahiy indirdiği kimsedir. Resûl ise, yeni bir şeriat getiren
veya kendisinden önceki bir şerîatin bazı hükümlerini nesheden (yürürlükten
kaldıran) zâttır, cümlelerini kaydetmiş, üçüncü mesele bölümünde şunları
söylemiştir: Resûlün, kendisini Allahü teâlânın resûl olarak gönderdiğini
bileceği bir hüccet ve burhana (delîle) ihtiyâcı vardır. Bunu birkaç şekilde
bilmesi sahih olur Birisi, Allahü teâlânın kendisine vasıtasız olarak hitâb
etmesi ve kalbinde, hitab edenin Rabbi olduğunu kendisine bildirecek zarurî bir
ilim yaratmasıdır. Âdem’e (aleyhisselâm) rûh üfürdüğü zaman, hitâb etmesi ve
Rabbini zarurî olarak kendisine bildirmesi gibi ki, onu yaratan ona hitâb
edenin kendisi olduğunu cenâb-ı Hak bildirmiştir. Derhal ona, mükteseb (kesbî,
sonradan kazanılan) olmaksızın zarûrî bir ilim olarak bütün isimleri öğretti.
Diğer bir şekil, cenâb-ı Hakkın vasıtasız olarak ona hitâb etmesi ve o hâlde,
hitâb edenin Allahü teâlâ olduğunu harikulade bir şekilde izhâr etmesidir.
Mûsâ’yı Fir’avn’e gönderdiği zaman, ona vasıtasız olarak hitâb etmiş ve kendisine birtakım mücizeler izhâr etmiştir. O bu mucizeler vâsıtasıyla, kendisine hitâb edenin Allahü teâlâ olduğunu anlamıştır. Dilindeki peltekliği gidermesi, elinde beyazlığın meydana gelmesi, asanın (bastonun) yılana çevrilmesi vs. gibi... Başka bir şekil, Allahın, resûle bir melek göndermesi ve onu risâletle emretmesi ve melek göndermesi sırasında, onun şeytan değil, melek olduğunu bildirecek bir mucize göstermesidir. Bir diğer sekil de şudur Allahü teâlâ bu yollardan biriyle, bir nebisine nübüvvetini bildirir, O da ümmetinden birine peygamberlik verildiğini tebliğ eder. O ikinci peygamber, peygamberliğin, kendisinden önce gönderilmiş olan diğer bir peygamber vâsıtasıyla öğrenmiş olur.