“Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz!”
07/03/2022 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Hasan Feyzî Efendi, Denizli’de yaşıyan
bir Allah dostudur.
Bir gün bu zâta
sordular:
“Bu gece nasıl
sabahladınız?”
Başladı ağlamaya!
Sonra onlara dönüp;
“Ölümü unutmuş, günahı
da çok olan bir kimsenin hâli nasıl olur? Ömrümüz azalıyor, günahımız artıyor.
Âkıbet Cennet midir, Cehennem mi? O da belli değil. Bu hâlde olan bir insan
ağlamasın da ne yapsın?” buyurdu.
Bu zâtı, bir eve
çağırdılar.
Kalkıp gitti o eve.
Gördü ki bir hasta
var.
Ve ölmek üzere.
Yakınları; “Hocam,
hastamıza kelime-i şehâdeti telkîn edin, biz bir türlü söyletemedik” dediler.
Mübârek yanaştı
hastaya.
“Haydi, Allah de!”
“Lâ ilâhe illallah
de!”
Ancak hasta, cevap
vermedi.
Isrâr edince, gözlerini
açıp;
“Diyemiyorum ısrâr
etmeyin” dedi.
Ve o hâliyle öldü.
Büyük velî sordu
yakınlarına:
“Önceki hayatı
nasıldı?”
“Her gün şarap
içerdi.”
“Namaz kılar mıydı?”
“Hayır.”
“Tövbe eder miydi?”
“Maalesef.”
Başını eğip; “Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz!” diye mırıldandı kendi kendine.