"İsteyen bizimle gelsin!"
10/02/2023 Cuma Köşe yazarı A.U
Nasûhî Efendi (rahmetullahi
aleyh), bir ara üç gün müddetle, sevenlerinden birinin dâveti üzerine hava
değişikliği için Çamlıca civârındaki Bulgurlu'ya gitti.
O kişi şöyle anlatıyor:
Yatsı namazını kıldı.
Gece yarısı kalktı.
Teheccüd namazı kıldı.
Tekrar yatmadı.
Yanında bulunanlara;
“Bize
bugün Üsküdar'a gitmek gerekiyor. Hizmeti yerine getirdikten sonra inşallah
yine geliriz. Arzu eden bizimle gelebilir” buyurdu.
Sabah namazını kıldık.
Ve Üsküdar’a yola çıktık.
Yolda, karşıdan biri geldi.
Nasûhî Efendi’yi gördü.
Ve Ona şöyle arz etti:
Efendim, ben duâcınız da size geliyordum. Sebebi şu ki;
Üsküdar'da bir mağarada tek başına yaşıyan bir zât var. Bana; (Dünyâ
hayâtım bitmek üzeredir. Vefât edersem techîz ve tekfînimi Nasûhî Efendi
yapsın) dedi.
Kendisi çok bitkindi.
Ve zor konuşuyordu.
Son olarak da;
(Vefâtımı
ve vasiyetimi ona bildirmene lüzum yok. Ona Allahü teâlâ bildirir) dedi.
Ben yine işgüzarlık yapıp geldim.
Bu gecenin son üçte birinde vefât etti.
O böyle anlattı.
Ve öyle de oldu.
Nasûhî
Efendi hazretleri, talebeleriyle birlikte Bülbülderesi’ne geldi.
Kabrini kazdırdı.
Cenâzesini yıkadı, kefenledi. Namazını kılıp kabre koydu ve telkînini de kendisi verdi.