Sıkıntılara sabretmekten başka çâre yoktur...
10/02/2023 Cuma Köşe yazarı A.D
Eyyûb aleyhisselâm, hocaları ile
ders okuyan on çocuğunu depremde kaybetti. O, Allahü teâlâya teslimiyetini
bildirdi. Güzel sabretti...
Dinimizde, sabrın fazîleti o kadar büyük ki, Allahü teâlâ, onu
çok aziz eyledi. Sabır, Peygamberlerin hasletlerindendir. Herkes bu nimete
kavuşamaz... Belâlara, musibetlere sabretmek, kurtuluşa sebep olan güzel
huylardandır. Dünya mihnet ve sıkıntı üzerine kurulmuştur. Sıkıntının ise,
sabretmekten başka çâresi, katlanmaktan başka kurtuluş yolu yoktur...
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i
şerîfte buyurdu ki:
(Sabır
üçtür: Musîbete sabır, taate sabır ve günâh işlememeye sabır. Musîbete
sabredene, Allahü teâlâ üçyüz derece ikrâm eder. Her derece arası yerden göğe
kadar mesafedir. Taate sabredene, Allahü teâlâ, altıyüz derece ihsân eder. Her
derece arası, yerin dibinden, Arş'a kadardır. Günâh işlememeye sabredene,
Allahü teâlâ, dokuzyüz derece verir. Her derece arası, yerin dibinden Arş'ın
üstüne kadardır.)
Kim Allahtan korkarak sabrederse sıkıntılardan kurtulur.
Sabreden murâdına erer... Çocuğun ölmesi, malın elden çıkması ve gözün
görmemesi, kulağın işitmemesi gibi insanın isteği ile ilgisi olmayan
musîbetlere sabretmekten fazîletli sabır yoktur... Tabii ki sabır deyince ilk
akla gelen Eyyûb aleyhisselamın sabrıdır...
İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden Eyyûb aleyhisselâmın
çok mal ve serveti ile on oğlu vardı. Sürü sürü hayvanları, bağları ve
bahçeleri bulunuyordu... Allahü teâlâ, hazret-i Eyyûb'u imtihân etmeyi murâd
etti. Onun mallarını çeşitli vesîlelerle elinden aldı. O sabretti...
Bir gün, hocaları ile ders okuyan on çocuğunu da depremde
kaybetti. O, Allahü teâlâya teslimiyetini bildirdi. Güzel sabretti...
Bundan sonra vücuduna hastalık geldi. Akrabâları, komşuları
yanına uğramaz oldu. Şehir halkı onu ve hanımı Rahîme Hatun'u şehirden dışarı
çıkardılar. O, yedi yıl dert ve belâ içinde kaldı. Hâlinden hiç şikâyet etmedi,
yine sabır gösterdi...
Bir gün Cebrâil aleyhisselâm gelerek Allahü teâlâdan;
"Ey
Eyyûb! Belâ verdim sabrettin. Şimdi ben sıhhat ve nîmet vereceğim" haberini
getirdi. Allahü teâlâ;
"(Ey
Eyyûb!) Ayağını yere vur. Çıkan sudan gusleyle ve soğuğundan iç" buyurdu.
Bu emr-i ilâhî üzerine Eyyûb aleyhisselâm ayağını yere vurdu. Biri sıcak, biri
soğuk, iki pınar fışkırdı. Sıcak sudan gusledince bedenindeki; soğuk sudan
içince içindeki hastalıklardan kurtuldu ve sıhhate kavuştu. Gencecik biri
oldu. Allahü teâlâ mallarını iâde etti. Çok sayıda evlat ihsân etti...
Unutmayalım ki son nefese kadar hepimiz imtihandayız. Allahü teala cümlemizi sabır imtihanını kazananlardan eylesin. Âmin...