Hakikat yolunun güneşi Mahmud-i Encirfagnevi
11/02/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Mahmud-i Encirfagnevi hazretleri
bütün ömrünü insanlara saadet yolunu göstermek için geçirdi. Çok âlim
yetiştirdi...
Mahmud-i Encirfagnevi (İncirfagnevi) hazretleri, Silsile-i
aliyyenin on birincisidir. Maveraünnehrin Tur-i Sina gibi mukaddes bir yer
olmasına vesile olan, orayı nurlandıran büyük âlim ve velilerden olan Mahmud-i
Encirfagnevi, Buhara'nın Fagne köyünde doğdu. 1315 yılında vefat etti...
Hace Ârif-i Rivegeri hazretlerinin derslerinde ve sohbetlerinde
yetişip, kemale gelen Mahmud-i Encirfagnevi hazretleri, maddi ve
manevi ilimlerde zamanının büyük âlimlerinden oldu. İnsanları irşad etmek ve
onlara saadet yolunu göstermek için hocasından icazet aldı. Birçok âlim
yetiştirdi. Yetiştirdiği âlimlerin en büyüğü ve kendisinden sonra halifesi Hace
Ali Ramiteni hazretleridir...
Hocası Ârif-i Rivegeri'den icazet alıp, insanları doğru yola irşad
ile vazifelendirilince, vaktin gereği sesli zikre başladı. Sesli zikre ilk
başlaması, hocasının vefat hastalığı sırasında, Riveger tepesi üzerinde
olmuştu. Hace Ârif bu zaman; "Şimdi vaktidir" buyurdu. Bu sözünü,
kabulüne işaret tutmuşlardır. Hace Ârif-i Rivegeri'nin vefatından sonra, Kale
Kapısı önündeki mescitte sesli zikre devam eyledi. Zamanının büyük âlimlerinden
Mevlâna Hâfızuddin Hace Mahmud'a; "Siz hangi niyetle cehri (sesli) zikir
ile meşgul oluyorsunuz?" diye sordu. Cevabında; "Uyuyanları
uyandırmak, gafillere işittirmek ve insanları dinin ana caddesi ve doğru yolu
üzerinde yürütmek, hakikate teşvik etmek, böylece insanların, bütün
iyiliklerin anahtarı, her saadetin esası olan tevbeye sebep olmak
istiyorum" buyurdu. Bunu duyunca, Mevlâna Hâfızuddin
ona; "Niyetiniz böyle dürüst olunca, böyle zikretmeniz caiz
olur" dedi.
Mahmud-i Encirfagnevi buyurdu ki: "Sesli zikri ancak, dili
yalandan ve gıybetten, midesi haram ve şüpheliden temiz, kalbi riyadan ve
gösterişten uzak, sırrı Rabbinden başka her şeye teveccühten münezzeh olan
yapabilir."
Bir gün Hace Ali Ramiteni, Hace Mahmud-i Encirfagnevi'nin
bağlıları ile Ramiten sahrasında iken, havada uçan büyük beyaz bir kuş
gördüler. Onların başlarının üzerine gelince, açık bir dille; "Ey
Ali, kâmil er ol! Sözüne bağlı kal, yapıştığın eteğe sımsıkı sarıl, ahdini
bozma!" dedi. Bu kuşu görmek, söylediklerini duymakla, arkadaşlarını
bir hâl kapladı, kendilerinden geçtiler. Kendilerine geldiklerinde, kuştan ve
konuşmasından sordular. Ali Ramiteni buyurdu ki:
"O, Hace Mahmud-i Encirfagnevi idi. Allahü teâlâ ona bu kerameti ihsan eyledi. Şimdi Hace Dıhkan hastadır, son anlarını yaşamaktadır. Onu ziyarete, yoklamaya gidiyor. Çünkü o, Allahü teâlâdan son nefeste, kendisine yardımcı olması için evliyasından birini göndermesini istemişti. Hace, bu sebeple onun yanına gidiyor."