"Hocasını beğenmeyen, hiçbir feyze kavuşamaz”
17/02/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
Ebû Abdullah Mukrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir.
Abdullah Harrâz ve Ahmed bin Hanbel'in oğlu Abdullah'ın talebesidir. Evliyânın
meşhurlarından Cüneyd-i Bağdâdî'yi gördü. 976 (H.366) senesinde Nişâbûr'da
vefât etti. Hocalarından Abdullah Harrâz ona şöyle nasihat etmiştir:
"Sana üç şey tavsiye ederim. Biri tam bir gayret ve itâatla
farzları yerine getir. Bu hususta azimli ol. İkincisi, Müslüman cemâatine,
topluluğuna hürmet, üçüncüsü ise kendini ve hatırına gelen dağınık
düşüncelerini iyi bilmemektir."
Ebû Abdullah Mukrî hazretleri Buyurdu ki: "Fütüvvet;
kızdığı kimseye karşı güzel huylu olmak, hoşlanmadığı kimseye ihsân etmek,
kalbinin nefret ettiği kimse ile hüsn-i sohbette, güzel sohbette
bulunmaktır."
"Kişi, din kardeşlerine ve dostlarına hizmetinden dolayı
böbürlenirse, Allahü teâlâ ona öyle bir alçaklık verir ki, kat'iyyen ondan
kurtulamaz."
“Bir kimse cümle evliyâya hüsn-i zan etse de içlerinden birine
etmese Allah katında hiç birine hüsn-i zan etmemiş olur.”
"Namazda kalbime dünyâ düşüncesi gelse, o namazı tekrar
kılardım. İşin esâsı nefse uymamaktır."
“Evliyâya dil uzatan, onlara karşı edep dışı harekette bulunan
ve onları inkâr eden kimse, en kötü hâl üzere ölür.”
“Talebeye tövbeden sonra ilk emredilen, kötü arkadaşları terk
etmesi, maksattan uzaklaştıracak şeylerden uzak durmasıdır.”
“Verâ yâni şüphelilerden kaçmak, amellerin, ibâdetlerin esâsı,
temelidir.”
“Bir işin başı, sonuna delildir, alâmettir.”
“Dünyâ mezbelelik gibidir. Hiçbir kıymeti yoktur. Bunun içindir
ki, sâdık mümin, dünyânın ne sevgisi, ne buğzu ile uğraşmaz.”
“Dostlarının, arkadaşlarının hukûkunu gözetmeyen, onlarla
sohbetin, berâber olmanın bereketine kavuşamaz.”
“Ömrü uzadığında iyi amelinin artması, ihtiyâcı çoğaldığında
cömertliğinin artması, ilmi arttıkça tevâzûunun artması, evliyânın
alâmetlerindendir.”
“Kul, ibâdetlerinde doğru olursa, ummadığı yerden yardımlara
kavuşur.”
“Mâsiyetin, günâh işlemenin sebebi gaflettir. Yâni Allahü
teâlâyı unutmaktır.”
“Rehberi olmayan yolunu şaşırır.”
“İhtiyâcın olmadıkça, kimseden bir şey isteme.”
“Her makâmın kendine mahsus bir ilmi, her hâlin riâyet edilmesi
gereken bir edebi vardır.”
“Kalben hocasını beğenmeyen, hocasından gelen hiçbir feyze
kavuşamaz.”
“Allahü teâlânın velî kullarını hakîr görmek, kötü işleri yapmaya bir vesîledir.”