''Bu takunya nereden geldi?''
28/02/2022 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Yahyâ Kaptan, Enez toprağını
nurlandıran bir büyük zâttır. Akrabâsından genç bir hanım, tenhâ bir yerden
geçiyordu ki, karşısına ahlâksız biri çıktı.
Üstelik de niyeti
bozuktu.
Kadınsa yalnız ve
çâresizdi.
“Yâ Rabbî! Kurtar beni
şu adamdan” diye duâ etti içinden.
Yalvardı Rabbine.
O anda o ahlâksız
adam, kafasına yediği bir (takunya) darbesiyle yere yıkıldı!
Kalkamadı bir daha.
Kadıncağız gözünü
açtığında, onu yerde gördü.
Kanlar içinde
yatıyordu!
“Oooh! Çok şükür” dedi.
İyi de, çok merak
etmişti.
Nereden gelmişti o takunya?
Döndüğünde, öğrendi
hakîkati.
Meğer o vakitte Yahya
Kaptan abdest alıyormuş. Bir ara ayağından takunyasını çıkarıp şiddetle
fırlatmış karşı duvara!
Talebeler korkmuşlar.
Hattâ şaşırmışlar!
Sormaya da
çekinmişler.
Bu gizemli sır çözüldü
böylece...
● ● ●
Bir gün bir genç, bu
zâta;
“Çok günah işliyorum.
Bana ne tavsiye edersiniz?” diye sordu.
Yahyâ Kaptan, ona:
“Günah ateştir
evlâdım. Hem sonra ölüm var, âhiret var, hesap var!” buyurdu.
Bu söz, tesir etti
gence.
Tövbe etti hemence.
Ve günah işleyemez oldu artık...