Yetmişbeş bin meleğin dua ettiği kimse!..
08/12/2021 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Bir din
kardeşinin ihtiyacını karşılayan kimseye Allahü teâlâ, yetmişbeş bin melek
gönderir..."
Ubeydullah el-Ömerî
hazretleri Tâbiînin hadis âlimlerindendir. Hem baba hem anne tarafından
Hazret-i Ömer’in “radıyallahü anh” torunudur. 70 (m. 689)’da Medine’de doğdu.
Eshab-ı kiramdan bazıları ile görüşerek hadis rivayet etti. 147 (m. 764)’de
vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Müslümanların
ihtiyaçlarını karşılamanın ve onları sevindirmenin ve güzel huylu ve yumuşak ve
sabırlı olmanın fazîletini ve sevaplarını bildiren hadis-i şerifler çoktur.
Bunlardan birkaçı şöyledir:
(Müslüman, Müslümanın
kardeşidir, ona zulmetmez. Onu sıkıntıda bırakmaz. Kardeşine yardım edene,
Allahü teâlâ yardım eder. Kardeşinin sıkıntısını giderenin, Allahü teâlâ
kıyâmet günü sıkıntısını giderir. Bir Müslümanı sevindireni, Allahü teâlâ
kıyâmet günü sevindirir.)
(Allahü teâlâ, bazı
kullarını insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yaratmıştır. Dertli olanlar,
bunlara sığınırlar. Bunlar kıyâmet gününün azâbından emîndirler.)
(Allahü teâlâ, bazı
kullarına çok nîmetler vermiş, bunları dertli kullarına derman için sebep
yapmıştır. Bu nîmetleri muhtaç olanlara vermezlerse, ellerinden alıp,
başkalarına verir.)
(Bir kardeşinin
ihtiyacını karşılayana, on sene itikaf sevabı verilir. Allah rızası için bir
gün itikaf eden ile Cehennem ateşi arasında üç hendek uzaklık vardır. İki
hendek arası, şark ile garp arası gibi uzaktır.)
(Bir din kardeşinin
ihtiyacını karşılayan kimseye Allahü teâlâ, yetmişbeş bin melek gönderir.
Sabahtan akşama kadar onun için duâ ederler. Akşam ise, sabaha kadar duâ
ederler. Her adımı için bir günahı, affolur ve bir derece yükseltilir.)
(Bir mümin kardeşinin
ihtiyacını karşılamak için giden kimseye, her adımı için yetmiş sevap verilir
ve yetmiş günahı affolunur. Onu sıkıntıdan kurtarınca, anadan doğmuş gibi
günahlarından kurtarılır. Bu yardımı yaparken ölürse, hesapsız olarak Cennete
girer.)
(Farzlardan sonra,
amellerin en kıymetlisi, bir Müslümanı sevindirmektir.)
(Bir kimse, mümin kardeşini sevindirince, Allahü teâlâ bir melek yaratır. Bu kimse ölünceye kadar hep ibâdet eder. Ölüp kabre konunca, yanına gelerek, "beni tanıyor musun?" der. "Hayır, sen kimsin?" deyince "bir Büslümana vermiş olduğun sevincim. Bugün seni sevindirmek ve suâl meleklerine cevap verirken yardımcı olmak ve cevaplarına şehâdet etmek için, şimdi sana gönderildim. Kabirde ve kıyâmette sana şefaat edeceğim. Sana Cennetteki makamını göstereceğim" der.)