Haramdan gelen paranın zekâtı
28/09/2022 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Haram yoldan gelmiş olan zekât malını, kendi malı ile karıştırmamış ise, bunu nisaba katmaz.
Sual: Bir kimsenin,
haram yoldan gelen parası olsa ve bu kimse zengin de olsa, haram yoldan gelen
paranın da zekâtını verir mi?
Cevap: Haram yoldan
gelmiş olan zekât malını, kendi helal zekât malı ile karıştırmamış ise, bunu
nisaba katmaz. Çünkü, kendi mülkü değildir. Sahiplerine veya sahiplerinin
vârislerine geri vermesi, sahipleri bilinmiyorsa, fakirlere sadaka vermesi
farzdır. Karıştırmış ise, eğer birbirinden ayırabilirse, yine böyledir.
Birbirinden ayıramaz ise, sahiplerini biliyorsa, kendi helal zekât malı ile
öder. Sahiplerini buluncaya kadar, bu zekât malını saklar. Bunun ve tam mülkü
olmadığı için, karışımın zekâtlarını vermez.
Sual: Zengin olan bir
Müslüman, zekât için malının kırkta birini ayırmadan veya fakire verirken niyet
etmeden, çokça para, mal verse zekât vermiş olur mu?
Cevap: Bir kimse, zekât
niyeti ile kırkta bir ayırmadan veya verirken niyet etmeden, fakirlere
milyonlarla lira dağıtsa, zekât vermiş olmaz. Çünkü, ayırırken veya kendi
vekiline veya fakire veya fakirin vekiline verirken niyet etmesi farzdır.
Sual: Din kitaplarında
geçen ihtiyaç eşyası ne demektir ve neler ihtiyaç eşyasının içine girmektedir?
Cevap: İhtiyaç eşyası,
insanı ölümden koruyan şeylerdir. Bunların birincisi nafakadır. Nafaka da
üçtür: Yiyecek, giyecek ve evdir. Yiyecek deyince, mutfak eşyası da anlaşılır.
Ev demek, ev eşyası da demektir. Binek hayvanı veya arabası, silahları, sanat
aletleri ve lüzumlu kitapları da ihtiyaç eşyası sayılır.
Sual: Senetli veya
şahitli alacakların da zekâtını vermek gerekir mi?
Cevap: Senetli veya iki
şahitli olan yahut itiraf olunan alacaklar, iflas edende ve fakirde de olsa,
nisaba katılır. Ele geçince, geçmiş yılların zekâtı da verilir.
Sual: Namaz kılmayı
vazife bilmeyenin imanı gider mi?
Cevap: Dürr-ül-müntekâda
buyuruluyor ki:
“Namazı vazife tanımayan, farz olduğuna inanmıyan kâfir olur. Mürted ve kâfir memleketinde imana gelenler, namazın farz olduğunu işitinceye kadar, kılmadıkları namazları kaza etmez.”