Günah işleyenin îmanı gitmez...
13/05/2021 Perşembe Köşe yazarı V.T
Ehl-i sünnet mezhebine göre, büyük günah işleyenin îmanı gitmez. Yâni kâfir
olmaz.
Mahmûd Hamza el-Hüseynî hazretleri Osmanlı Hanefî fıkıh âlimlerindendir.
1236 (m. 1821)’de Şam’da doğdu. Burada medrese tahsilinden sonra Şam’da çeşitli
mahkemelerde kadı nâibliği ve Şam Vilâyeti Meclis-i Kebîr üyeliği yaptı. 1305
(m. 1887)’de Şam’da vefat etti. “el-Ferâidü’l-behiyye fi’l-kavâidi’l-fıkhiyye”
adlı eserini Sultan II. Abdülhamid’e ithaf etti. Bu eserinde şöyle buyuruyor:
Ehl-i sünnet mezhebine göre, büyük günah işleyenin îmanı gitmez. Yâni kâfir
olmaz. Günah işleyen Müslümana (fâsık) denir. İtikadı, yâni
îmanı sağlam olan fâsıklar, âhirette Cehennem azâbını yâ görür veya görmez.
Görür ise, sonra mağfirete kavuşarak, Cehennemden çıkar. Müslümanlığın temeli,
Allahü teâlânın birliğine ve Allahın peygamberi olan Muhammed aleyhisselâmın
bildirdiği belli olan ahkâmın, yâni emirlerin ve yasakların hepsini Allah
tarafından getirmiş olduğuna inanmaktır. Yâni emirleri yapmak ve yasak
edilenleri yapmamak îmanın şartı değil ise de, yapmak ve yapmamak lâzım
olduğuna inanmak îmanın şartıdır. Böyle îmanı olmayan, yâni Müslüman olmayan
kimseye (kâfir) denir. Kâfirler, ne kadar iyi iş ve insanlara
faydalı buluşlar yapsa da, âhirette azâbdan kurtulamaz. İbâdetler ve bütün iyi
işler kıymetli ise de, bunları yapmak, bunlara îmanın yanında ikinci derecede
kalır.
Nûr sûresi otuzdokuzuncu âyetinde meâlen, (Kâfirlerin dünyada
yaptıkları iyi işleri, [insanlara faydalı keşfleri], çölün
ilerisinde görünen serâba benzer. Susuz kalan adam onu uzaktan su sanır. Fakat,
yanına varınca, umduğunu bulamaz. Kâfirler de, kıyâmet günü, dünyada yaptıkları
iyilikleri serâb gibi yapan, yâni yok eden Allahı bulur ve Hesabını Ona
verir) ve İbrâhîm sûresi onsekizinci âyetinde meâlen, (Allaha
îman etmeyenlerin yaptıkları faydalı işler, fırtınalı bir günde rüzgârın
savurduğu küller gibidir. Âhirette o işlerin hiçbir faydasını bulamazlar) ve
Furkan sûresi yirmiüçüncü âyetinde meâlen, (Kıyâmet günü onların iyi
işlerini, bizim için yapmadıklarından kimler için yaptılar ise, onlara doğru
saçılan ince toz hâline getiririz) ve Kehf sûresi yüzüçüncü ve sonraki
âyet-i kerimelerinde meâlen, (Emekleri en ziyâde boşa gidenleri haber
verelim mi? Onlar dünyada güzel iş yaptıklarını sanır. Hâlbuki boşuna uğraşan
kimselerdir. Onlar, Rablerinin âyetlerine ve kıyâmette Onun huzuruna
çıkacaklarına inanmadılar. Biz de onların iyiliklerini yok ederiz. İyilikleri
ile kötülüklerini ölçmeyiz) buyurulmaktadır.
Bu âyet-i kerimeler, Ehl-i sünnet itikadının doğru olduğunu göstermektedir.