Kadınlar, zayıf ve nazik yaratılmıştır
01/09/2022 Perşembe Köşe yazarı S.A
M. Said Arvas Hocadan
Hatıralar...
İyi bir evlilik, hem erkeğe hem de kadına mutluluk veren bir hadisedir. Bu mutluluğun devâmı için kadınlara fazla yük yüklememek gerekir...
Evlilik hem erkeği,
hem de kadını mutlu eden mukaddes bir beraberliktir. Uzmanlar diyorlar
ki: "Depresyon içindeki bir kadına reçete yazmak istiyorsanız, onu
evlendiriniz, çocuk sahibi yapınız. Bir erkeği de mesut etmek istiyorsanız aynı
şeyi onun için de yapınız..."
Bugün bilhassa Batı'da
insanın cenneti diyebileceğimiz bu sıcak yuva, yani aile hayatı tahrip edilmektedir... Kadın,
çalışmak için her gün dışarı çıkınca, başta kendisini, sonra çocuklarını ve
diğer aile fertlerini huzursuz etmektedir.
Kadın zaten zayıf ve
nazik bir varlıktır. Ev işleri ve çocukların bakımı ona yetip artarken, bir de
dışarıda bir meslek ve memuriyette çalışması onu iyice yormakta ve huzurunu yok
etmektedir.
Çalışan anne sabahları
çocuklarını terk ederken suçluluk duymaktadır. İçinde bulunduğumuz asırda
kadınların evlilikten kaçmalarının belki de en büyük sebebi bu olabilir.
Annenin her gün evi
dışında çalışmasından doğan önemli meselelerden biri de çocukların gerekli
bakım ve şefkatten mahrum kalmasıdır. Çocukların gıda kadar anne şefkatine de
ihtiyaçları vardır.
Genel inanışa göre
kadınlar, para kazanmak, dolayısıyla aile ihtiyaçlarını temin için
çalışıyorlar. Hâlbuki yapılan araştırmalara göre çalışan annelerin yüzde
84'ünün asıl gayesi para değil tahsilini ve sanatını kullanabilmenin doğurduğu
arzunun tatminidir...
Dinimiz kadının
çalışmasına belli şartlar dâhilinde ve zorunlu durumlarda müsaade etmektedir.
Ailenin, çocukların nafakasını temin etmeyi de erkeğe farz
kılmıştır. Erkekler kadınlardan daha güçlü yaratılmışlardır. Erkeklerin
vazifesi para kazanmak, eşinin ve çocuklarının geçimini temin etmektir. Kadının
en önemli görevi ise evinde ev işleri ile ve yavrularının terbiyesi ile meşgul
olmasıdır. Kadınlar erkeklere nazaran daha şefkatli, daha zarif ve daha
hislidir. Erkekler ev işlerinde hanımları kadar başarılı olamadıkları gibi
hanımlar da dışarıdaki çalışma hususunda erkekler kadar elverişli
olamazlar. Kadınlar, iş yerlerindeki bir işe kendilerini ne kadar vermeye
çalışırlarsa çalışsın, ev işlerinin kendisine ait olduğu hissini üzerinden
atamazlar. O evdeki problemlerine iş yerindekinden daha çok önem verirler.
Kadın ve erkek eşit
haklara sahiptir, fakat yaratılışta eşit değillerdir. Çok farklı yaratılışları
vardır. Birbirine muhtaç; biri olmadan diğeri eksik varlıklardır. Yani onlar
bir yuvada bütünleşen, birbirini tamamlayan farklı yarımlardır.
İyi bir evlilik, hem erkeğe hem de kadına huzur ve saâdet getiren ve mutluluk veren bir hadisedir. Bu mutluluğun devâmı için kadınlara fazla yük yüklememek gerekir...