Gıybet etmemeli, edene de mâni olmalı
20/06/2021 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Gıybet ve iftira söylemek, büyük günah olduğu gibi, bunları dinlemek de
haramdır.
Sual: İnsanlarda var olan hata ve kusurları, onların ardından söylemekte,
başkalarına bunları anlatmakta dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Gıybet, bir Müslümanın veya gayr-i müslimin gizli bir kusurunu,
arkasından söylemektir. Gıybet etmek haramdır, büyük günahlardandır. Bir
kimseyi kötülemek gıybet olur. Gıybet ve iftira söylemek, büyük günah olduğu
gibi, bunları dinlemek de haramdır.
Gıybet, insanın sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendisine
verilmesine sebep olur. Bunları, her zaman düşünmek, insanın gıybet etmesine
mâni olur. Gıybet, üç türlüdür:
Birincisinde, ben gıybet etmedim, onda bulunan şeyi söyledim, der. Böyle söylemek,
küfür olur. Çünkü, harama, helal demiş olur.
İkincisinde, gıybet olunana duyurmaktır. Büyük haram olur. Tövbe etmekle
affedilmez. Onunla helalleşmek de lazım olur.
Üçüncüsünde, gıybet olunanın bundan haberi olmaz. Tövbe ve istiğfâr etmekle
ve ona hayır dua etmekle affolur.
Yanında gıybet yapıldığını işiten kimse, buna hemen mâni olmalıdır. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Din kardeşine, onun haberi olmadan yardım eden kimseye, Allahü teâlâ
dünyada ve ahirette yardım eder.)
(Yanında, din kardeşine gıybet edilince, gücü yettiği hâlde ona yardım
etmeyen kimsenin günahı, dünyada ve ahirette kendisine yetişir.)
(Bir kimse, dünyada din kardeşinin ırzını korursa, Allahü teâlâ, bir melek
göndererek, onu Cehennem azabından korur.)
Gıybet yapılırken, orada bulunan kimse, korkmazsa, söz ile, korkunca, kalbi
ile reddetmezse, gıybet günahına ortak olur. Sözünü kesmesi veyahut kalkıp
gitmesi mümkün ise, bunları yapmalı. Eliyle, başıyla, gözüyle menetmesi
kâfi gelmez. Açıkça, sus, demesi lazımdır.
Gıybet etmenin keffareti, üzülmek, tövbe etmek ve onunla helalleşmektir.
Pişman olmadan helalleşmek, riya olur, ayrı bir günah olur. Ölmüş olanı ve
gayr-i müslimi gıybet etmenin de, haram olduğu İbni Âbidînde yazılıdır.
Sual: Dört büyük halifenin, birbirlerinden üstünlük sıraları nasıldır?
Cevap: Bu konuda Ehl-i sünnet âlimleri;
“Dört halifenin birbirinden yükseklikleri, üstünlükleri, hilafetleri sırası iledir” buyurmuşlardır.