Konuşurken, hiçbir zaman bağırıp çağırmamalıdır!..
16/06/2021 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
İnsanın, karşısında sağır varmışçasına bağırarak ya da kavga ediyormuş gibi
öfkeli bir ses tonuyla konuşması, doğru değildir.
Konuşma âdâbı -4-
Güzel dînimizin konuşma âdâbı ile alâkalı bildirdiği kâideleri
yayınlamaya devam ediyoruz:
4. Müslüman, hiçbir zaman bağırıp çağırmak sûretiyle yüksek sesle
konuşmamalıdır. Kişinin karşısında sağır varmışçasına bağırarak ya da kavga ediyormuş
gibi öfkeli bir ses tonuyla konuşması, doğru değildir. Kibar ve nâzik bir
üslûbun benimsenmesi, her zaman için en isâbetli yoldur. Kur'ân-ı Kerim'in
beyânıyla Lokman aleyhisselâm oğluna söz konusu metodu şöyle tavsiye
etmektedir. ([Yavrum!] Yürüyüşünde tabiî ol ve sesini
alçalt. Unutma ki seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.) [Lokman,
31/19] Bir başka âyet-i kerîmede (Kullarıma söyle, en güzel sözü
söylesinler!) [İsrâ, 53] buyurmaktadır. Hatta Allahü teâlâ, Hazret-i
Musâ ile kardeşi Hârûn aleyhisselâmı, Fıravun'a gönderirken onu yumuşak bir
sözle uyarmalarını istemiş [Tâhâ 43-44], muhâtap kafir de olsa, konuşma âdâbı
gereği güzel bir üslûbun kullanılmasını emretmiştir. Bir hadis-i şerifte de,
söylenecek güzel bir sözle bile, cehennem azabından kurtulunabileceği ifâde
edilir: (Yarım hurma vermek sûretiyle de olsa cehennemden korunun. Bunu da
bulamayan [hiç olmazsa] güzel bir sözle cehennemden korunsun!) [Müslim]
5. Bir mecliste herhangi bir konu görüşülüyor ise veya
cevaplandırılmak üzere bir soru sorulmuşsa, ilk söz hakkı meclisin
büyüğüne ait olmalıdır. Bununla birlikte diğer kişiler de yeri
geldiğinde edebe uygun bir şekilde fikirlerini beyân edebilirler. Nitekim bir
hâdiseyi anlatmak için, yaşça en küçük olan Abdurrahman bin Sehl ilk
önce söze başlayınca, Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem; (Sözü
büyüklerine bırak, sözü büyüklerine bırak!) buyurmuş, bunun üzerine
olayı büyükler anlatmıştır. [Buhârî, Cizye, 12]
Abdullah bin Ömer şöyle anlatır: “Bir gün, Allah Resûlü Eshâbına: (Bana mümine
benzeyen bir ağacı söyleyin!) buyurdu. Oradakiler çölde bulunan
ağaçları tek tek saymaya başladılar. Gönlüme onun hurma ağacı olduğu düştü ve
hemen söylemek istedim. Ancak orada benden büyük insanlar bulunduğundan
konuşmaktan çekindim. Onlar cevâbı bilemeyip sükût ettiklerinde, Efendimiz
onun hurma ağacı olduğunu söyledi.” [Müslim]
6. Müslüman, maddî veya manevî değeri bulunmayan, dünya ve âhiret için hiçbir faydası olmayan, bilâkis zararı bulunan konuşmalardan şiddetle kaçınılmalıdır. Zîra (İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın) [Kaf sûresi 18] âyet-i kerîmesi, insanın kendisine bahşedilen hayatın kelime kelime hesabını vereceğine dikkat çekmektedir. Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem de şöyle buyurmuştur: (Allâh'a ve âhiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun!) [Buhârî]