Ahirete imânla göçmek için...
17/06/2021 Perşembe Köşe yazarı S.A
Bir insan Kelime-i şehâdetle son nefesini verebilmiş ise Rabbimizin en
büyük nimetine kavuşmuş demektir.
İnsanın en kıymetli varlığı imânıdır. Bunu korumak için her türlü gayreti
göstermesi lâzımdır. Ebedi saâdetin veya -Allah korusun- ebedi felâketin
sebebi; son nefesini imanla vermiş olabilmek veya bu büyük nimetten mahrum
olarak dünyaya veda etmiş olabilmektedir.
Bir insan Kelime-i şehâdetle son nefesini verebilmiş ise Rabbimizin en
büyük nimetine kavuşmuş demektir. İmânın geçerli olabilmesi için dinin bütün
emirlerine inanmak lâzımdır.
Meselâ kişi; "Ben dinin her emrine inanıyorum ancak görmediğim şeye de
inanmam. Cinleri görmediğim için inanmam" derse, dinin tamamına inanmamış
olur. Bu kimse, sabahlara kadar namaz kılsa, oruç tutsa, herkese iyilik yapsa
bunların hiçbir faydası olmaz...
İmanda şüphe de olmaz. Şüpheli imâna imân denmez. Meselâ bir kimse;
"Ben öldükten sonra dirilmeye inanıyorum; ama, bu kadar insan nasıl
dirilecek, hepsinden hesap nasıl sorulacak" diye tereddüt ederse o kişi
ahirete inanmamış olur.
Bu düşüncede Cenab-ı Hakkın kudretinden şüphe vardır. Bu da onun ebediyyen
azap çekmesine sebep olur.
İmanını muhafaza etmek ve imânla ahirete göçmek isteyen kimse, Ehl-i sünnet
itikâdında olmalıdır. Diğer 72 fırkada olanların böyle büyük bir nimete
kavuşabilmeleri oldukça zordur.
"Ben Ehl-i sünnet itikâdındayım" demek; "Peygamber efendimiz
aleyhisselâm ve Eshab-ı kiram aleyhimürridvan nasıl imân etmiş ise, nasıl
inanmış ise ben de öyle inandım" demektir. O hâlde cehennemden kurtulmak
için her Müslümanın ilk önce bu yolu öğrenmesi ve ona göre ibadet etmesi
lâzımdır... İnanılması gerekli olan şeylerin bazıları şunlardır:
*Kur'an-ı kerimin Kelâm-ı ilâhi olup mahluk (yaratık) olmadığına inanmak. *Eshab-ı kiramın tamamını sevmek, hiçbirini kötülememek. *Cennetten Allahü teâlânın görüleceğine inanmak. *Kıble ehline, namaz kılanlara işlediği günâhlardan dolayı kâfir dememek. İbadet imandan parça değildir. İman artıp eksilmez. *Mirac ruh ve bedenle birlikte olmuştur. *Mucize ve kerâmet haktır. *Bugün için dört hak mezhepten birine uymak, mezhepsiz olmamak. *Dört büyük halifenin, halife olduğuna ve üstünlüklerinin halifelik sırasına göre olduğuna inanmak. *Kabir ziyâreti, enbiya ve evliyâdan yardım istemek caizdir. Okunan Kur'an-ı kerimin ve verilen sadakanın sevabını ölülere göndermenin caiz olduğuna, bu sevâpların ve duaların ölülere vâsıl olarak, azaplarının azalmasına sebep olacağına inanmak. *Kabir suâli haktır. Kabir azâbı ruh ve bedene olacaktır. *Sırât köprüsü vardır. *Şefâ'ata, hesâba ve mizana inanmak...