Gazâya ve şehitlere verilen sevap
01/11/2024 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Sual: Dinini, vatanını, namusunu korumak için harbe gidenlere ve şehit olanlara ne gibi sevaplar verilmektedir?
Cevap: Menâkıb-ı Çihâr
Yâr-i Güzîn kitabında Hazret-i Hasan'dan rivayetle şöyle nakledilir:
“Hazret-i Ali bir gün insanları cihada
teşvik ediyordu. Bir şahıs ayağa kalkıp;
-Ya imam, bize cihadın ve gazânın sevabından haber
verir misiniz? dedi. Hazret-i Ali buyurdu ki:
-Bir gün Resul-i ekrem ile gazâya gidiyorduk. Senin
gibi, ben de Resul-i ekreme; 'Ya Resulallah, bize gazâ ve cihadın
sevabından haber verir misiniz?' diye arz edince buyurdular ki:
(Bir kavim gazâya niyet eylese, Allahü teâlâ onlar
için Cehennemden kurtuluşuna berat yazar. Allahü teâlâ sefere hazırlananlarla
meleklere övünüp, buyurur ki; “Görün, benim kullarımı, benim yolumda gazaya
hazırlanırlar.” Hak teâlâ melekler gönderir ve onları hıfzederler. Her
sevapları iki kat yazılır. Harp için yola çıkınca, o kadar sevap verir ki,
dünyadaki bütün insanlar katip olsalar, onun hesabında aciz olurlar. Harbe başlayınca,
melekler onları çevirip, yardım ve zafer için dua ederler. Arş'ın altından
bir melek, “El-cennetü tahte zılâl-issuyuf” yani Cennet
kılıçların gölgesi altındadır diye, nidâ edip, çağırır. Kılıç dokunup, her
şehit olana, sıcak günde soğuk su içmiş gibi, lezzetli gelir. Yere düşmezden
evvel, kendisine müjde verilir. Yere düşünce bir ses; “Merhaba ey temiz ruh!
Temiz bedeninden çıktın. Allahü teâlâ senin için Cennetinde o kadar sevap,
ecir, mülk ve nimetler hazırlamıştır ki, ne gözler görmüş, ne kulaklar işitmiş
ve ne de kimsenin hatırına gelmiştir" denir.)
Resul-i Ekrem efendimiz devamla buyurdu ki:
(Allahü teâlâ o şehit hakkında buyurdu ki; “Her kim
onu razı ederse, beni razı eder. Her kim onu incitirse, beni incitir.” Allahü
teâlâ, şehitlerin ruhlarını yeşil kuşların kursağına koymuştur. Cennete girip,
yemişlerinden yerler. Şehide Cennet-ül firdevste yetmiş köşk verirler.)
Resulullah efendimiz daha sonra yemin edip, buyurdu
ki:
(Kıyamet gününde,
şehitler yerlerinden kalkıp, mahşer yerine gelirler ve süslü kürsüler üzerine
otururlar. Her şehit evladından, ehlinden, akrabasından ve ahbabından çok kişiye
şefaat edecektir.) Hazret-i Ali 'Server-i
Enbiyâ bunu böyle buyurdular' demiştir.”