"Hızır ne söylemiş ise o hakîkattir..."
30/03/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Bu müsebbiât’tır ki, her gün güneş doğmadan ve batmadan
evvel okumalısın."
Kâfzâde Feyzî Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 950 (m. 1543)
senesinde İstanbul’da doğdu. 1020 (m. 1611) senesinde aynı yerde vefât
etti. Bir dersinde buyurdu ki:
İbrâhim Temî anlattı: “Bir gün Kâbe-i muazzamanın yanında
oturuyordum. Cenâb-ı Hakkı zikir ile meşguldüm. Yanıma bir kimse geldi. Selâm
verdi ve sağ tarafıma oturdu. Dedim ki:
-Ey Allahü teâlânın kulu! Kimsiniz? Bana;
-Sana selâm vermek ve seninle cenâb-ı Hakkın muhabbeti hakkında
konuşmak üzere geldim. Yanımda da bir hediyem var. İster misin onu sana
vereyim? dedi. Ben de;
-O hediye nedir? diye sordum.
-Bu müsebbiât’tır ki, her gün güneş doğmadan ve batmadan
evvel okumalısın. Onlar; Fâtiha, Âyet-el-Kürsî, Kâfirûn, İhlâs, Felâk ve Nâs
sûreleridir. Arkasından da; (Sübhânallahi velhamdülillahi velâ ilahe illallahü
vallahü ekber, Allahümme salli ve sellim alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve
eshâbihi ve alâ sâir-il-enbiyâi vel-mürselîn. Allahüm-magfir lî ve li-vâlideyye
veli-cemî’ıl-mü’minîne vel-mü’minât vel-müslimîne vel-müslimât el-ehyâi minhüm
vel-emvât, bi-rahmetike yâ Erhamerrâhimîn, Allahümme-f’al bî ve bihim, acilen
ve acilen fid-dünyâ ved-dîn vel-âhıreti, mâ ente lehü ehlün velâ tef’al bina ve
bihim yâ Mevlânâ mâ nahnü lehü ehlün inneke Gafûrun Halîm, Cevâdün Kerîm,
Raûfün Rahim.) Bunların her birini yedi defa okumalısın.
Ona sordum:
-Bu hediyeyi sana kim verdi? O da;
-Muhammed aleyhisselâm verdi, dedi. Ben tekrar;
-Bunun sevâbından ve faziletinden bana haber
ver, dedim. Dedi ki:
-Sen, Muhammed aleyhisselâm ile görüştüğün zaman O sana
haber verir!
Onun Hızır aleyhisselâm olduğunu anladım. Artık bu
anlatılanlara uyarak, her gün okumaya başladım.
Bir gece rüyâda Peygamber efendimizi (sallallahü aleyhi ve
sellem) gördüm, bana selâm verdi ve müsâfeha etti. Ben de;
-Yâ Resûlallah! Bu hadîs-i şerîfinizi, bana Hızır
aleyhisselâm senden işittim, diye haber verdi, dedim. Peygamberimiz üç
defa;
-Hızır doğru söylemiştir. Hızır ne söylemiş ise o
hakîkattir. Çünkü o, yeryüzünün en âlimi, ebdâl denilen evliyâ taifesinin reîsi
ve Hak teâlânın ordusunda bir neferdir, buyurdu.
Bunun üzerine;
-Yâ Resûlallah! Bu fiili yapan herkese her şey verilir
mi? diye suâl eyledim. Buyurdu ki:
-Allahü teâlâ onun büyük günahlarını affeder. Gazabını ondan
kaldırır. Sol omuzunda bulunan meleklere, bir yıl onun günahlarını
yazmamalarını emreder.”