Mi'rac, bütün insanlara şeref bahşeder...
04/04/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A
İslamın binası yeni kuruluyordu. İlk müminler de bu
binanın temel taşları idiler. Çürük taşların temelde olması binayı
zayıflatırdı. Evet, temel sağlam atılmıştı...
Mi'rac, Resul-i Ekrem aleyhisselamın Mescid-i Haram'dan
Mescid-i Aksa'ya kadar götürülüp oradan semaya çıkması olayına
denir. Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya kadar gitmesine "İsra" denir.
İsra suresinin 1. ayet-i kerimesi ile sabittir. Buna inanmayan kâfir olur. Mescid-i
Aksa'dan semaya çıkmasına da "Mi'rac" adı verilir. Sahih
olan birçok hadis-i şeriflerle sabittir. Bu itibarla mi'racı inkâr eden
bir kimse dalâlete sapar, kâfir olmaz.
Mi'rac'ın hikmetleri...
*Üzücü Taif seferinden sonra yaratılmışların en şereflisinin
mübarek kalbi çok incinmişti. Bunun için Rabbimiz, ona hiçbir Peygambere nasip
olmayan, hiçbir melâikenin kavuşamadığı nimetleri ihsan ederek taltif buyurdu.
Böylece, bu nurlu zatın kıymeti herkese gösterilmiş oldu.
Allah için çekilen sıkıntıların sonu rahmet olmuştu.
*Rabbimiz dileseydi, Musa aleyhisselama Tur-i Sina'da
tecelli ettiği gibi, Peygamberimize de Nur Dağı'nda veya başka bir mukaddes
mekânda tecelli edebilirdi. Onun üstünlüğünü, bütün Peygamberlere,
meleklerine göstermek için Mi'rac hadisesi vukû buldu.
Mescid-i Aksa'da toplanan Peygamberlerin ruhaniyetlerine
imam olmakla hepsinden üstün olduğu anlaşıldı...
*Mi'rac gecesi cennet ve cehennem gösterildi. Çok sevdiği
ümmetinin kavuşacakları cenneti görünce çok memnun oldular. Kendilerini üzenlerin
de, (Kâfir olarak ölürlerse) uğrayacakları akıbeti gördüler. Böylece teselli
oldular.
Bütün ibadetler vahiy ile, yeryüzünde farz kılındı, namaz
ise Mi'rac gecesi farz olundu. Mü'minin mi'racı da namazdır.
Bu fazilete kavuşan zat insandır. Dolayısı ile mi'rac,
bütün insanlara şeref bahşeder. Ne kadar iftihar etsek azdır. Mi'rac vaki
olduktan sonra Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam Ümmü-Hani'nin evine döndüler
ve ilk ona anlattılar. O da tebrik etti ve dedi ki: "Kureyş kâfirleri sizi
çok üzüyorlar, alay ediyorlar, mümkünse şimdilik bunu anlatmayın, ileride
Müslümanların sayısı artar, o zaman anlatırsınız!"
Buna şöyle cevap verdiler: "Bunu saklayamam,
anlatmam lâzımdır, emir öyle!"
Sabahleyin anlatılınca müşrikler bunu fırsat bildiler ve
ev ev Müslümanların kapılarını dolaşarak, böyle bir şeyin olamayacağını
söylediler ve bazı zayıf imanlıları da caydırdılar.
Vaki olanda hayır var, demişlerdir. İslamın binası yeni
kuruluyordu. İlk müminler de bu binanın temel taşları idiler. Çürük taşların
temelde olması binayı zayıflatırdı. Evet, temel sağlam atılmıştı...