"Onları kanatları ile kuşatırlar...”
03/04/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T
“Allahü teâlâyı zikreden bir topluluk oturduğu zaman,
melekler onları kuşatırlar..."
Hatibzâde Muhyiddin Efendi Osmanlı fıkıh âlimlerindendir.
864 (m. 1460)’da Amasya'da doğdu. Tefsir, hadis, fıkıh, kıraat ilmi tahsil
etti. Amasya ve Bursa'da çeşitli medreselerde müderrislik yaptı; sonra İstanbul'a
çağırıldı. Ayasofya Camii Medresesinin ilk müderrisi oldu. 940 (m. 1534)’de
vefat etti. Buyurdu ki:
Kul duâ edince, Allahü teâlâ onun dileğini bu dünyada aynı
ile veya dileğinin yerine ondan daha güzelini karşılık olarak verir. Yahut
büyük bir belâyı ondan def etmek suretiyle verir. Bu isteği ya hemen verir veya
geciktirerek verir. Yahut Allahü teâlâ onun duâsını âhirete saklar.
Yani onun duâsına âhırette bol karşılık verir veya onun günahlarından bir
kısmını, o duâsı sebebiyle af ve mağfiret buyurur. Allahü teâlâ, hadîs-i
kudsîde şöyle buyuruyor:
“Ben, kulumun beni zannına
göreyim.” Yani "kulum, benim onu affedeceğimi ümit ederse
onu affederim."
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)
“Âdemoğlunu, Allahü teâlâyı anmaktan daha çok, Allahü teâlânın azâbından
kurtaran bir amel yoktur” buyurunca, Eshâb-ı Kirâm; “Allah yolunda cihâd
da mı, Allahü teâlânın azâbından ondan daha kurtarıcı değildir?” diye sordular.
Resûlullah efendimiz; “Evet, Allah yolunda cihâd da... Fakat
parçalanıncaya kadar kılıç ile dinsizlere karşı cihâd ederse müstesna”
buyurdular.
Yine buyurdu ki: “Allahü teâlâ bir kulunun Cehenneme
gitmesini emretti. Cehennemin kenarına kadar gelip durunca, o kul döndü ve;
'Vallahi yâ Rabbî! Benim senin hakkındaki zannım gerçekten iyi
idi' dedi." (Bunun üzerine) Allahü teâlâ; “Onu geri çeviriniz.
Muhakkak ki ben, kulumun beni zannına göreyim.”
“Rabbini anan ile anmayan kimsenin durumu, diri ile ölünün
durumu gibidir.”
“Kimi, şiddetli sıkıntı zamanlarında, Allahü teâlânın
duâsını kabul etmesi sevindirirse, genişlik zamanında çok duâ etsin.”
“Allahü teâlâyı zikirden daha üstün bir sadaka yoktur.”
“Allahü teâlânın yollarda dolaşan melekleri vardır. Bunlar,
Allahü teâlâyı zikredenleri ararlar. Allahü teâlâyı
zikreden (anan) bir topluluğu görünce, birbirlerine seslenirler.
'Geliniz, işte aradığınız burada' derler. Onları, dünyâ semâsına kadar
kanatları ile kuşatırlar.”
“Allahü teâlâyı zikreden bir topluluk oturduğu zaman,
melekler onları kuşatırlar. Onları rahmet bürür. Onların üzerine sekînet iner.
Allahü teâlâ onları, indinde bulunanlar arasında zikreder.”