"Kötü arkadaştan sakın evlâdım!"
01/12/2023 Cuma Köşe yazarı A.U
İstanbul’da yetişen
velîlerden Abdülehad Nûrî hazretleri devrinde vezîrlerden
biri, bir kese "altın" alıp hediye etti bu büyük
velîye.
Sonra da böbürlendi.
İçinden “Bu kadar
kıymetli hediyeyi kimse veremez" dedi.
Büyük velî bunu sezdi.
Ve o vezîre;
“Bu altınlarla mı bize
minnet ediyorsun. Bunlar, bizim gözümüzde topraktan farksızdır” buyurdu.
Sonrası mâlûm.
Altınlar "toprak" oldu.
● ● ●
Bu büyük zât, bir gence “Kötü
arkadaşlardan sakın evlâdım! Onlar, Allahın merhametini ileri sürüp seni
aldatırlar” buyurdu.
Genç, anlayamadı.
Ve büyük zâta;
“Allahü teâlâ
merhametli değil mi efendim?” diye sordu.
Cevâbında;
“Elbette
merhametlidir. Ama azâbı da çok şiddetlidir. Kâfirleri ve günah işleyenleri
yakar” buyurdu.
● ● ●
Bir gün de bâzı
dostlarına;
“Emr-i mâruf, yâni
dîne hizmet etmek kime nasîb olursa, çok sevinsin, çok şükretsin” buyurdu.
Dostları;
“Bu iş, çok mu
sevaptır efendim?” dediklerinde;
“Elbette. Bir beldede
küfre karşı emr-i mâruf yapılırsa, Allahü teâlâ o beldenin hak ettiği azâbı
tehir eder. Emr-i mâruf yapılmayan beldeye ise azâb-ı İlâhî gelir” buyurdu.