"Mahlûkatımın arzu ettiklerini veririm..."

04/03/2020 Çarşamba Köşe yazarı V.T

“Ey Dâvûd! Dostlarıma müjdele ki, onlara her an nimetlerimi saçıyorum."

 

Hasen ibn-i Rahhâl hazretleri Mâlikî fıkıh âlimidir. Fas'ta Merakeş civarında Tâdile’de doğdu. Fes şehrinde tahsilini tamamladı ve Mütevekkiliyye Med­resesinde müderris oldu. Sonra Fas Başkadılığına tayin edildi. 1140 (m.1728)’de vefat etti. Buyurdu ki:

Allahü teâlâ, bir hadîs-i kudsîde buyurdu ki: “Hangi kul olursa olsun, belâ geldiği zaman, kullara koşar da, onlardan yardım dilerse, bütün yüce sebepler onun elinden çıkar. Bundan sonra, o nefsinin elinde perişan olur. Bir kimse, belâya düçâr olduğunda, halkı atar da, bana koşarsa, o istememiş olsa bile, her arzusunu yerine getiririm. Bana duâ etmeye kalkmadan, her ihtiyâcını bilir veririm.”

Bir rivâyete göre, Allahü teâlâ, Hazreti Davud’a (aleyhisselâm) vahyetti ki: “Ey Dâvüd! Kullarımdan herhangi biri, yaratmış olduklarımı bir yana atıp bana sığınırsa, bu hâlinden dolayı, yedi kat semâ ve içindekiler, yedi kat yer ile içindekiler o kimseye düşman olsalar, yine de onun için bir kurtuluş yolu açarım, izzetime ve celâlime yemîn ederim ki, bu böyledir. Yine izzetime, celâlime ve azametime yemîn ederim ki, bir kimse beni bırakır da, mahlûkâtımdan herhangi birine gönül bağlarsa, bütün sebep yollarını keserim. Kalbini, hırs ve içinden çıkılmaz meşgûliyetlerle doldururum. Ömrü, dünyânın ömrü kadar da olsa, bitirip tüketemiyeceği ümitlerle doldururum.”

“Ey Dâvûd! O kimdir ki, bana duâ eder de duâsını kabul etmem? Kapımın, çalana açılmadığını kim gördü? Mahlûkatımın arzu ettiklerini ben veririm. Onların her istediği, bende mevcûttur. Bütün ümitlerin yeri benim. Bana âşık olanların kalplerini, yeryüzünde nazargâhım kıldım. O kalpleri, bana daha da yanaşsın ve fazla iştiyâk duysunlar diye, her yandan boşalttım. Sâdece kendi sevgimi doldurdum. Dostlarıma müjdele ki, onlara her an nimetlerimi saçıyorum. Bana şükrettikleri ve beni unutup başkalarına meyletmedikleri için bunu yapıyorum. Onlara hadsiz, hudutsuz bana kavuşma arzusu veriyorum ki, bir an bile beni unutmasınlar. Onlara ünsiyet (yakınlık) kapılarımı açtım. Bana duâ etmeden isteklerini yerine getirdim, izzetime, celâlime yemîn ederim ki, onları Firdevs Cennetine koyup cemâlimi göstereceğim. Ben onlardan, onlar da benden râzı oluncaya kadar iyiliklerimi onlara yağdıracağım. Yeryüzünde olanlara haber gönder. Beni sevenlerin sevgilisiyim. Benimle olmak isteyenlerle beraberim. Bana yakın olmak isteyenlerin can yoldaşıyım. Emîrlerime itaat edenlere, muti sıfatımla tecellî ederim. Beni, başkalarına tercih edenleri seçerim.”