İnsan ölünce, ruhu bedeninden ayrılır
01/03/2020 Pazar Köşe yazarı V.T
Hadis-i şerifte; “İnsan ölünce, kıyameti kopmuş olur” buyuruldu.
Hoca Sâdeddinzâde Mehmed Efendi yirmi beşinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. 975
(m. 1568)’de Bursa'da doğdu. Babası Osmanlı âlimi Hoca Sâdeddin Efendi'dir.
İlk tahsilini babasından aldı. Medreseyi bitirdikten sonra çeşitli medreselerde
müderrislik, kadılık, kadıaskerlik, nihayet şeyhülislâmlık makamına getirildi.
1024'te (m. 1615) vefat etti. Çeşitli fetvalarında buyurdu ki:
Suâl: Zümer sûresinin kırk ikinci âyetinde mealen; “Allahü teala,
insan ölürken ruhunu bedeninden ayırır, ölmediği zaman, uykuda da ruhunu
ayırır” buyuruldu. Bu âyet-i kerimeden anlaşılıyor ki, insan ölürken ruhu
ayrıldığı gibi, uyurken de ayrılmaktadır. Böyle olunca, rüyadaki azabı, dünya
azaplarından saymak, kabir azabını ise, ahiret azaplarındandır demek nasıl
doğru olur?
Cevap: Uykuda iken, ruhun bedenden ayrılması, bir kimsenin, gezmek,
eğlenmek için, kendi vatanından, gülerek, sevinerek ayrılmasına benzer ki,
gezdikten sonra, sevinç içinde yine vatanına döner. Ruhun gezinti yeri, âlem-i
misâldir. Bu âlemde görecek meraklı ve tatlı şeyler vardır. Ölürken ruhun
ayrılması böyle değildir. Bu ayrılık, vatanı yıkılan, evleri, binaları yok olan
kimsenin vatanından ayrılması gibidir. Bunun içindir ki, uykudaki ayrılmasında,
sıkıntı ve acı yoktur. Tersine, sevinç ve rahatlık vardır. Ölürken ayrılmasında
ise, çok acılar ve güçlükler hasıl olur. Uyuyan insanın vatanı dünyadır. Ona,
dünyadaki işler gibi iş yaparlar, ölen kimsenin ise, vatanı yıkılır. Ahirete
göç eder. Ona, ahiret işleri yaparlar. Bunun içindir ki, hadîs-i
şerîfte; “İnsan ölünce, kıyameti kopmuş olur” buyuruldu.
Suâl: Eş’arî, insanın işinde, kudretinin tesiri yoktur, hakikatte insanın
ihtiyarı da yoktur dediği hâlde, işi yapan hakikatte kuldur demesi, doğru
mudur?
Cevap: İnsan kudretinin, işinde tesiri yok ise de, Allahü teala, işi
yaratması için, onun kudretini sebep kılmıştır. Allahü tealanın âdeti şöyledir
ki, insan kudretini ve ihtiyarını bir iş için kullanınca, Allahü teala, o işi
yaratıyor, insanın kudreti, böylece, işin yapılmasına sebep oluyor, işlerin
yapılmasına tesir etmiş oluyor. Çünkü, kulun kudreti olmadıkça, âdet-i ilâhî o
işi yaratmamaktadır. Bu âdete göre, işi yapan, insandır demek, hakikatte doğru
oluyor. Eş’arî mezhebini doğru yola uydurmak, ancak böyle olur. Başka türlü
anlatanları şüpheli dinlemelidir.