“Bu haberler, sağlamdır ve doğrudur...”
02/01/2020 Perşembe Köşe yazarı V.T
Ölülerin iş yaptıkları, Allahü teâlânın izni ile, onlardan birçok şeyler
görüldüğü bildirilmektedir.
Ahmed Muhtâr Efendi, yüzonbirinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. 1222 (m.
1807)’de İstanbul’da doğdu. Sultan 2. Abdülhamid zamanında şeyhülislamlık
yaptı. 1300 (m. 1882)’de İstanbul’da vefât etti. Buyurdu ki:
Ölülerin iş yaptıkları, Allahü teâlânın izni ile, onlardan birçok şeyler
görüldüğü sahih kitaplarda bildirilmektedir. Bunu bildiren, daha nice haberleri
hadîs âlimleri yazmışlardır. Bunlardan birini, İmâm-ı Celâleddîn Süyûtî şöyle
bildiriyor:
İbn-i Ebiddünyâ diyor ki: Ebû Abdullah Şâmî, Rumlarla gazâya gitmişti.
Düşmanı kovalıyorlardı. İki kişi askerden uzaklaştılar. Bu askerlerden birisi
şöyle anlattı: “Düşman kumandanına rastladık. Üzerine hücum ettik. Çok
savaştık. Arkadaşım şehîd oldu. Geri döndüm. Askerlerimizi aradım. Sonra kendi
kendime dedim ki: 'Sana yazıklar olsun! Ne için geriliyorsun?' Geri
döndüm. Düşman kumandanına saldırdım. Kılıcım boşa gitti. O, bana saldırdı. Beni
devirdi. Göğsümün üstüne oturdu. Beni öldürmek için eline bir şey aldı. Tam o
sırada, şehîd olmuş olan arkadaşım yerinden fırladı. Ensesinden saçlarını
yakaladı. Üstümden çekti. Birlikte kâfiri öldürdük. Uzaktaki bir ağaca kadar
birlikte konuşarak yürüdük. Orada ölü olarak yattı. Sonra gidip diğer
arkadaşlarıma olanları haber verdim.”
Hanefî mezhebi âlimlerinden “Ravdat-ül-ahyâr” kitabının sahibi Zendûsî ve
“Zübdet-ül-fükahâ” kitabının sahibi de, bu vakayı bildirmişlerdir.
Hadîs âlimlerinden Mehâmilî “Emâliyy-ül-İsfehâniyye” kitabında bildiriyor
ki: “Abdül’azîz bin Abdullah dedi ki:
-Bir arkadaşla Şam’da idik. Yanında zevcesi de vardı. Bunların oğlunun
şehîd olduğunu daha önceden biliyordum. Yanımıza bir süvari geldi. Arkadaşım,
bunu karşıladı. Zevcesine dönerek, 'bu bizim oğlumuz' dedi. Zevcesi; 'Şeytan
senden uzak olsun, sen aldanıyorsun. Oğlunun çoktan şehîd olduğunu unuttun
mu?' dedi. Adam, söylediğine pişman oldu. Fakat, süvariye yaklaştı. Dikkat
ile bakarak; 'Vallahi bu bizim oğlumuz' dedi. Kadın da bakmak zorunda
kaldı. 'Vallahi o' diye bağırmağa başladı. Babası; 'Oğlum sen şehîd
olmuştun değil mi?' dedi. 'Evet babacığım. Fakat, Ömer bin Abdül’azîz
şimdi vefât etti. Şehîdler, onu ziyâret etmek için Rabbimizden izin istedik.
Ben ayrıca size selâm vermek için de izin istedim' dedi veda edip
yanlarından ayrıldı. Az zaman sonra, Ömer bin Abdül’azîz’in vefât ettiği
işitildi.”
İmâm-ı Süyûtî buyuruyor ki: “Bu haberler, sağlamdır, doğrudur.”