Günahla kararan yüz!..
30/01/2024 Salı Köşe yazarı A.U
Bağdat evliyâsından olan Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini
sevenlerden bir kimse vardı.
Bir gün çarşıya çıktı.
Alışveriş yapacaktı.
Bir miktar yürüdü.
Ve “güzel bir kadın” gördü.
Birden vuruldu kadına.
Gayriihtiyârî baktı.
Ama hemen toparlandı.
Alışverişini yaptı.
Sonra eve vardı.
Ve aynaya baktı.
Lâkin “simsiyah” gördü yüzünü.
Derhâl anladı sebebini.
Harama bakmıştı az önce.
Çok üzüldü.
"Ne yapsam?" dedi.
Derken Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini hâtırladı...
Kendi kendine;
"O, Allahü teâlânın sevgili kuludur. Ona gidip yalvarayım, benim için
istiğfâr etsin” dedi.
Kendisi Ruhbe'deydi.
O velî ise Bağdat'ta.
Çok mesâfe vardı arada.
Ama “olsun” dedi.
Ve düştü yollara...
Günlerce yol gidip Bağdat'a vardı.
Evini öğrenip kapıyı çaldı.
Büyük zât açmadı kapıyı.
İçeriden ismiyle hitâb edip “Hoş geldin ey filân! Sen filân gün
Ruhbe'de harama bak, biz Bağdat'ta tövbe istiğfâr edelim, öyle mi?” buyurdu.
Sonra açtı kapıyı.
Oturup sohbet ettiler.
Adamcağız rahatladı.
Çıkınca aynaya baktı.
Yüzü “beyaz” olmuş ve nurlanmıştı.
Zîra feyiz almıştı bu büyük velîden.