"Senin için geldim, kapıyı aç!..”
31/01/2024 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Bir kimse, bir kadınla evlenmek istiyordu ancak o kadın ise
bunu kabul etmiyordu...
Muhammed Şüveymî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. On beşinci asrın
sonlarında vefât etti. Midyen Eşmûnî hazretlerinin sohbetlerine devam ederek
yüksek derecelere kavuştu. İcazet verilerek talebe yetiştirdi. Hocası Midyen
Eşmûnî’ye olan muhabbet ve bağlılığı pek ziyâde idi. Ona olan hürmet ve
edebinin çokluğundan dolayı, sohbette hocasının tam yanına oturmaz, biraz
geride bir yerde otururdu. Hocasının vefâtından sonra talebelere ders okutmaya
başlayan Muhammed Şüveymî’den çok kimseler istifâde etmiştir. Talebelerine
devâmlı olarak; “Allahü teâlâyı çok hatırlayınız. Buna devâm ederseniz O’ndan
gâfil olmazsınız. Yâni günahlara dalmazsınız. Böylece bütün ihtiyaçlarınız,
bütün sıkıntılarınız hallolur” buyururdu.
Çok kerametleri görüldü. Bir defâsında, Muhammed Şüveymî’nin yanına biri
gelerek, sıkıntıda olduğunu, bunun için kendisine yardımcı olmasını istedi ve
çok yalvardı. Bu kimse, bir kadınla evlenmek istiyordu. O kadın ise bunu kabûl
etmiyordu. Gelen kimsenin derdini dinleyen Şüveymî, ona ıssız bir odayı
göstererek “Buraya gir. Kapıyı kapat. Devamlı olarak o kadının ismini söyle!”
buyurdu. Orada bulunanlar, ilk bakışta bir mânâ veremediler ise de, onun
sözlerinde mutlakâ hikmet bulunacağını düşünüp, netîceyi beklemeye
başladılar...
O kimse, o kapalı odada gece-gündüz sevdiği kadının ismini tekrar etmeye
devâm ederken, bir müddet geçtikten sonra kapı vuruldu. O kimse bu işin
netîcesinin ne olacağını hiç bilmiyordu. Kapıya kulak verdiğinde, kendisi için
odaya girdiği kadın şöyle diyordu: “Ben filan kadınım. Senin için geldim.
Kapıyı aç!”
Adam bu kadının önceki hâlini, bir de şimdiki hâlini düşündü. Birden kalbi
değişti. “Mâdemki iş böyledir. Mâdemki sevdiğine, ismini çok anmakla
kavuşuluyor. O hâlde ben niye başka şeyler ile meşgûl oluyorum. Rabbimin ismini
zikretmekle meşgûl olur, O’na ulaşmayı tercih ederim” diye düşündü. Kadını geri
gönderip, kendisi Allahü teâlânın ismini zikretmekle meşgûl olmaya başladı...
Böyle beş gün devâm ettikten sonra kalb gözü açıldı ve evliyâlık yolunda
ilerlemeye başladı. Bu hâli görenler, Muhammed Şüveymî’nin o kimseyi, o ıssız
odaya koymasının hikmetini böylece anlamış oldular.