Bir ramazan böyle geçti...
02/04/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Cenâb-ı Hak, bu mübarek ayın bereketinden layıkı ile istifade eden
kulları zümresine bizleri de dâhil eylesin! Tekrarına kavuşmayı cümlemize nasip
eylesin!
Kavuşmakla şereflendiğimiz ve "elvedâ" diye
uğurladığımız rahmet, mağfiret ve cehennemden âzad ayı olan mübârek
Ramazan-ı şerîfin her günü Müminlerin bayramı idi. İnşallah
bizlerden hoşnut ve razı olmuştur. Cenâb-ı Hak, bu mübarek ayın feyiz ve
bereketinden layıkı ile istifade eden kulları zümresine bizleri de dâhil
eylesin! Tekrarına kavuşmayı cümlemize nasip eylesin!
Ramazan ayının gün ve geceleri, öyle mübarek
zamanlardır ki, şan ve şerefinin büyüklüğü sebebiyle, cuma günü ve gecesi ile
Ramazan-ı şerifin gün ve gecelerinde ölen hiçbir mümine, o gün kabrinde azap
yapılmayacaktır.
Allahü teâlâ, kendine iman eden ve oruç tutan kullarının
günahlarını yakıp yok etmek için mübarek geceleri ve bir ay müddetle de
Ramazan-ı şerifi yarattı. Günahlardan temizlenip cennete böyle girmeleri
için... Aynen kirli elbisenin, temizlik makinesine girip tertemiz çıkması
gibi... Bu temizlik işlemi, Ramazan-ı şerifin birinci günü başlıyor ve otuzuncu
günü, öbür taraftan tertemiz olarak çıkıyor. İman ederek oruç tutan ve
sevabını Allahü tealadan bekleyen mümin, mutlaka temizleniyor. Üç gün de
bayramın hakkı olarak, bayram sonuna kadar temiz kalıyor. Peki ondan sonra?
Kirli havaya mı, kirli etrafa mı bağlı, elinde olmayarak yine kirlenmeye
başlıyor insan...
Allah adamı olan büyük zatların sohbetinde bulunanlar
da, işte böyle oluyorlar. Onların yanında iken hâlleri değişiyor, kendilerini
temizlenmiş hissediyorlar. Fakat oradan ayrıldıktan birkaç saat veya
birkaç gün sonra o hava gidiyor, eskisi gibi veya daha kötü oluyor. Bunun
sebebi, bizim günahlarımız ve suçlarımızdır. Bu hâl devam edemez miydi?
Elbette, eğer hava kirlenirse bundan kim rahatsız olmaz ki?
Şimdi etrafımızda işlenen günahlar ile hava çok
kirlendi. Dolayısıyla, ne kadar temizlenirsek de, sokağa çıktığımız zaman bu
kirli havayı teneffüs ettiğimiz için kalpler kararır. Havanın kirliliği, haram
ve helâllerin karışmasından oluşmuştur. Eskiden haramlar ve helâller ayrı idi.
Şimdi karmakarışık oldu. Büyük veli Abdulhakîm-i Arvâsî hazretleri, “Otuz
sene, İstanbul câmilerinde sadece imanı anlattım, insanlar imanla ölsünler diye
uğraştım. Bu zamanda imanla ölen, ahirette pehlivan diye gösterilecektir” buyurdu.
Sevgili Peygamberimiz, (Gülerek günah
işleyenler, ağlayarak Cehenneme gideceklerdir) buyurdu.
İmâm-ı Gazâlî hazretleri şöyle haber veriyor. Bir gün
Hazret-i Ali “radıyallahü anh” efendimiz, bir kalabalığın içinden
geçerken, onları eğlence ve neşe içinde gördü. Böyle eğlenip neşelenmelerinin
sebebini sordu. Onlar da, “Bugün bizim bayramımızdır" dediler.
Bunun üzerine, Hazreti Ali efendimiz de; (Günâh işlemediğimiz günler de
bizim bayramımızdır) buyurdu.
Bu vesileyle, bütün okuyucularımın
geçmiş Ramazan Bayramı’nı tebrik eder, dünya ve ahiret saadetine
kavuşmanız için Cenâb-ı Hakka dua ve niyaz ederim.
