Akıllı eşler birbirlerini hiç üzmezler...
02/10/2022 Pazar Köşe yazarı S.K
İnsan, hayat
arkadaşına yapacağı huysuzlukların, vereceği sıkıntıların ve zararların kendine
de olacağını düşünmelidir...
Ailede huzur ve mutluluk olması için -2-
5-Eşler birbirlerine
kızmamalı. Birbirinin kızacağı sözlerden ve davranışlardan sakınmalı,
kızdıklarında ise öfkelerine hâkim olmalıdırlar.
Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
Bir kimse
Resûlullahtan nasihat istediğinde, (Kızma, sinirlenme!) buyurdu.
Birkaç kere sorduğunda, hepsinde de (Kızma, sinirlenme!) buyurdu.
(Kızdığı zaman,
öfkesini yenerek yumuşak davranan kimseyi Allahü teâlâ sever.) [İsfehânî]
(Kuvvetli olmak,
başkasını yenmek demek değildir. Kuvvetli olmak, kahraman olmak, kendi öfkesini
yenmek demektir.) [Buhârî ve Müslim]
Bir anne, evlenen
kızına şöyle nasihat etmişti:
-Ey kızım! Sen, artık
evinden çıktın. Ülfet etmediğin, alışmadığın, huyunu bilmediğin kimseye gittin.
Bundan böyle, sen ona toprak ol ki, o sana gök olsun. Sen ona çadır ol ki, o da
sana direk olsun. Ondan uzak durma ki, sana yakın olsun. O sana kızıp
öfkelenirse, sen dilini ve kulağını muhafaza et. Senden daima iyi söz işitsin. [Mürşid-i
müteehhilin]
6-Eşler birbiri ile
münakaşa etmemelidir.
Hadis-i şerifte
buyuruldu ki: (Münakaşa etmeyen ve kimseyi incitmeyen Müslüman,
Cennet’e girer.) [Tirmizi]
(Münakaşa dostun
dostluğunu azaltır, düşmanın düşmanlığını artırır) sözü meşhurdur.
Tartışmanın galibi de,
mağlubu da zarardadır. Galip gelen de, kendini üstün görmeye
başlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ,
kibirleneni alçaltır, tevazu edeni yükseltir.) [Taberani]
7-Eşler birbirlerini
üzmemeli. Akıllı olan erkek ve hanımı, birbirlerini üzmezler. Hayat arkadaşını
üzmek, incitmek, ahmaklık alâmetidir. Zalim, huysuz kimsenin hayat arkadaşı
devamlı üzülerek asabı, sinirleri bozulur. Sinir hastası olur. Sinirler
bozulunca, çeşitli hastalıklar hâsıl olur.
Hayat arkadaşı hasta
olan bir eş, mahvolmuştur. Saadeti, mutluluğu sona ermiştir. Eşinin
hizmetinden, yardımlarından mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle,
ona doktor aramakla, ona, alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer. Bütün bu
felâketlere, bitmeyen sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini
dövmekte ise de, ne yazık ki, bu pişmanlığının faydası yoktur.
O hâlde, insan, hayat arkadaşına yapacağı huysuzlukların, vereceği sıkıntıların ve zararların kendine de olacağını düşünmeli. Ona karşı hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalışmalı. Bunu yapabilirse, rahat ve huzur içinde yaşar, Rabbinin rızasını da kazanır.