"Bütün noksan sıfatlardan münezzehsin Allah'ım..."
03/06/2021 Perşembe Köşe yazarı V.T
“İki kelime vardır ki, lisanda hafif, terazide ağır, Allahü teâlânın
yanında çok sevgilidir.."
Molla Miskîn hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. Asıl adı Muînüddîn Muhammed
el-Herevî’dir. Afganistan’da Herat’ta doğdu. Burada ilim tahsil ettikten sonra
kadılık yaptı. 954 (m. 1547)’de orada vefat etti. "Meâric-ün-nübüvve fî
medâric-il-fütüvve" adlı eserden bazı bölümler:
Âlimlerimiz söz birliği ile buyurmuşlardır ki: Kıymetli işleri yapmaya
başlarken hamd etmek müstehaptır. Meselâ bir kitabın tasnifine başlarken, din
dersi verirken ve hutbeden evvel hamd edilir. Allahü teâlâya böyle işlerde hamd
edildiği gibi, her zaman da hamd edilir ve çok sevaptır. Ebû Hüreyre’nin
(radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
“İki kelime vardır ki, lisanda hafif, terazide ağır, Allahü teâlânın yanında
çok sevgilidir. Bu iki kelime (Sûbhûnallahi ve bihamdihi,
Sübhânallahil’azîm)dir.” Bu iki kelimeyi her mümin her zaman söylemeli ve
manâsını kalbinde saklamalıdır. Çünkü bu iki kelimenin içinde mübârek ilimler
ve derin manâlar vardır. "Sübhânallah" demenin manâsı
şudur: “Ey Allahım! Sen bütün ayıplardan, bütün noksan sıfatlardan
münezzehsin, berisin. Sende hiçbir ayıp, kusur ve noksanlık yoktur. Bozuk
itikâdlardan ve itikâdı bozuk olanların itikâdından sana sığınırım” demektir.
Böylece bütün selbî sıfatları söylemiş olur. “Ve bihamdihi” demekle,
dünyâdaki bütün nimetleri yaratıp gönderen Allahü teâlânın, noksan sıfatlardan
beri olduğu gibi, bütün kâmil sıfatlarla muttasıf olduğu söylenmiş olur.
Ebû Mûsâ el-Eş’arî’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte,
Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
“Abdest îmânın yarısıdır. (Elhamdülillah) demenin sevâbı, mizanın
sevap kefesini doldurur. (Sûbhânallahi vel hamdulillahi) demenin sevâbı
ise, yer ile gök arasını doldurur.” O hâlde, ne mutlu o kimseye ki, dâima
abdestli olmaya gayret eder ve bu mübârek kelimeleri dilinden düşürmez.
Hazreti Cüveyriyye anlatır: “Bir sabah namazından sonra Peygamber efendimiz yanımdan çıktılar. Biraz sonra geri geldiler. Ben sabah namazını kıldığım yerde oturuyordum. Buyurdular ki: 'Senden ayrıldıktan sonra hep bu hâlde misin?' 'Evet' dedim. Bunun üzerine buyurdu ki: 'Ben senden sonra dört kelime söyledim. Eğer, bu dört kelimeyi, senin bu zamana kadar söylediklerinle tartsalar ağır gelir." (Dört kelime şu sözlerdir: Sûbhânallahi ve bi-hamdihi adede halkıhi ve rıdâe nefsihi ve zînete arşihi ve midâde kelimâtihi.)