Tövbe etmenin belli bir vakti yoktur!..
31/08/2022 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Hakîkî tövbe eden,
cenâb-ı Hak katında [indinde] bütün halkın en azîzi, en kıymetlisi ve
en sevgilisidir.
Hata ve kusurlarımıza
tövbe etmek için, belirli bir vakit ve şarta ihtiyaç yoktur. Bütün insanların
ise günahları için tövbeye ihtiyâcı vardır. İnsanların en iyisi enbiyâdır
[Nebîler ve Resûllerdir]. Onlardan biri de Yahyâ “aleyhisselâm” idi ki, onun
hakkında âyet-i kerîmede meâlen;
(O, kavminin efendisi
ve nefsini şehvetten hapsedicidir) buyuruldu. [Âl-i İmrân-39] Bununla
beraber yine, onlara da istiğfar vâcib olmuştur.
İnsanların en üstünü
olan peygamberler tövbeye ihtiyaç duyarsa, kimin haddine düşer ki, tövbeye
ihtiyacı olmadığını söylesin! İnsanların en iyisi olan Peygamber Efendimiz
“aleyhisselâm” buyurdu ki:
(Kalbimde [envâr-ı ilâhiyyenin
gelmesine engel olan] perde hâsıl oluyor. Bunun için her gün, 70 kerre
istiğfar ediyorum.) Ve yine buyurdu ki:
(Allahü teâlâya her
gün yüz kerre istiğfar ediyorum.)
A’râf sûresi 23.
âyet-i kerîmede Allahü teâlâ meâlen buyuruyor ki;
(Âdem “aleyhisselâm” ile
Havva dediler ki: “Yâ Rabbî! Biz kendimize zulmettik. Eğer sen bizi
mağfiret ve bize merhamet etmezsen, biz ziyan edenlerden oluruz.)
Allahü teâlâ, Ahkâf
sûresi 15. âyet-i kerîmede meâlen buyuruyor ki; (İnsan, kırk yaşına
girdiği zaman şöyle demiştir: Yâ Rabbî! Senin râzı olmadığın her şeyden tövbe
edip sana yöneldim. Dînimi senin için hâlis edenlerdenim ve senin emrine itaat
edenlerdenim.)
Yûsuf sûresi 97.
âyet-i kerîmede meâlen bildirildiğine göre;
(...Oğulları Ya’kûb
aleyhisselâma: “Ey bizim babamız! Allahü teâlâdan bizim için
günahlarımızın mağfiretini iste! Gerçekten biz günahkârlardan olduk” dediler) buyuruldu.
Allahü teâlâ, Tahrîm
sûresi 8. âyet-i kerîmede bütün müminlere hitaben meâlen buyuruyor ki;
(Ey îmân edenler!
İşlediğiniz günahlara, -ölünceye kadar bir daha işlememek üzere
nefsine nasihat eden tövbe edenler gibi- Allahü teâlâya tövbe
edin!)
Tövbe edenlerin makamı,
bütün makamların en faziletlisi ve üstünüdür. Hakîkî tövbe eden, cenâb-ı Hak
katında [indinde] bütün halkın en azîzi, en kıymetlisi ve en
sevgilisidir. Allahü teâlâ onlar hakkında, Bekâra sûresinin 222. âyet-i
kerîmesinde meâlen şöyle buyuruyor:
(Allahü teâlâ, [günahlarına]
tövbe edenleri ve pisliklerinden temizlenenleri sever.)
Tövbe edebilmek, Hak teâlânın büyük nimetlerinden biridir. Günah işleme korkusu ile tövbeyi asla geciktirmemelidir! Çünkü, hadis-i şerifte (Sonra yaparım diyenler helak oldu) buyuruldu. Yani tövbeyi ve diğer iyi işleri geciktirenler, bu günün işini yarına bırakanlar, aldandı, ziyan etti...