"Boş söz söylemekten beni muhafaza eyle!"
03/10/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T
“Allahü teâlâya, bir dileğim için yirmi sene yalvardım. Fakat, bu dileğime
kavuşamadım."
Ebû Mu’temir Bin Müşemric hazretleri Tabiînin büyüklerinden bir hadîs
âlimidir. Basra’da doğdu. 105 (m. 723) târihinde Bağdad’da vefât etti. Rivâyet
ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:
Eb’ul-Ahves’ten rivâyet etti. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve
sellem) buyurdular ki: “Cemâatle kılınan namaz, yalnız olarak kılınan namazdan
yirmi beş derece (Bir rivâyette ise yirmi yedi derece) daha üstündür.”
Hazreti Ömer (radıyallahü anh) buyurdu ki: Peygamberimizden işittim
şöyle buyurdular: “Ben bir kelime biliyorum ki, kul, hakkıyla onu
söylerse (manasına inanırsa), Cehennem ona haram olur. O kelime Lâ
ilahe illallah’tır.”
Himrân (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Hazreti Osman su istedi ve iki elini
yıkadı, sonra ağzına ve burnuna su verdi. Sonra üç defa yüzünü ve kollarını
yıkadı. Başını mesh etti sonra ayaklarını yıkadı. Sonra güldü ve buyurdu ki:
“Niçin güldüğümü sormuyor musunuz?” biz, “Sizi güldüren şey nedir yâ
Emîr-el-mü’minîn!” dedik. Buyurdu ki:
Peygamberimiz burada su istedi ve benim abdest aldığım yerde abdest aldı ve
sonra güldü. “Beni güldüren şeyi sormuyor musunuz?” diye sordu, işte bunu
hatırladım da buna güldüm. Biz Resûlullaha “Sizi ne güldürdü Yâ Resûlullah?”
diye sorduk. Peygamberimiz buyurdu ki: “Bir (mümin) kul (abdest
alırken) yüzünü yıkadığı zaman; yüzüne isâbet eden bütün günahlarını
Allahü teâlâ affeder. Kollarını yıkadığı zaman kollarıyla, başını mesh ettiği
zaman başıyla, ayaklarını yıkadığı zaman ayaklarıyla işlediği günahları böylece
affeder, işte bu beni güldürdü” buyurdular.
Ubâdet-ebni Sâmit (radıyallahü anh) buyurdu ki: "Peygamberimiz altını
altınla, gümüşü gümüşle, buğdayı buğdayla, arpayı arpayla, hurmayı hurmayla,
tuzu tuzla (ziyâde) satmaktan menetti. Ancak eşit olarak, misli misline, her
ikisi de peşin olarak izin verdi. Kim arttırırsa veya birisi arttırmasını
isterse, bu faiz olur.”
Ebû Mu’temir hazretlerinin kıymetli sözlerinden bazıları:
“Susmayı yirmi senede öğrendim. Kızdığım zaman, bu hâlim geçtikten sonra,
pişman olacağım bir şeyi söylemedim.”
Bir gün, yanındakilere; “Allahü teâlâya, bir dileğim için yirmi sene
yalvardım. Fakat, bu dileğime kavuşamadım. Ancak ümidimi de kesmedim” dedi.
Orada bulunanlar, “Senin dileğin ne idi?” diye sorunca, “Mâlâya’nî (boş ve
lüzumsuz) sözü söylemekten beni muhafaza buyurması için yalvarmıştım” cevâbını
verdi.